18. Hukuk Dairesi 2015/6483 E. , 2015/8705 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, vakıf yöneticilerinin görevden alınmaları istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar ve vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı vakfın denetimi sonucu düzenlenen teftiş raporunu esas alarak; vakıf yöneticilerinin mevzuata aykırı davrandıkları, haksız olarak huzur hakkı aldıkları, usulsüz harcamada bulundukları, vakfa ait gayrimenkulleri rayiçlerinin çok altında kiraya vermek suretiyle vakıf kaynaklarını verimli bir şekilde kullanmayıp basiretli bir idareci gibi hareket etmeyerek vakfı zarara uğrattıkları vb. iddiaları ileri sürülerek vakıf yöneticilerinin görevden alınmalarını istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan Türk Medeni Kanunu Hükümlerine Göre Kurulan Vakıflar Hakkında Tüzük"ün 23. maddesinde vakıf idarecilerinin işten uzaklaştırılması düzenlenmiş olup vakıf idarecilerinin, vakıf senedinde yazılı şartlarla, yürürlükteki kanun ve nizamlara uymak ve genel olarak basiretli bir idareci gibi hareket etmek zorunda oldukları belirtilerek görevden uzaklaştırma sebepleri ayrıntılı sayılmıştır. Yargılama esnasında 27.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5737 sayılı Vakıflar Kanunu"nun 10 maddesinde ise; "Vakıf yöneticileri; vakfın amacına ve yürürlükteki mevzuata uymak zorundadır. Birinci fıkrada belirtilen zorunluluğa uymayanlar ile; a) Vakfın amacı doğrultusunda faaliyette bulunmayan, b) Vakfın mallarını ve gelirlerini amaçlarına uygun olarak kullanmayan, c) Ağır ihmal ve kasıtlı fiilleriyle vakfı zarara uğratan, d) Denetim Makamınca tespit edilen noksanlık ve yanlışlıkları verilen süre içerisinde tamamlamayan, düzeltmeyen veya aykırı işlemlere devam eden, e) Medeni hakları kullanma ehliyetini kaybeden veya görevini sürekli olarak yapmasına engel teşkil edecek hastalığa veya maluliyete yakalanan vakıf yöneticileri, Meclisin vereceği karara dayalı olarak Denetim Makamının başvurusu üzerine vakfın yerleşim yeri asliye hukuk mahkemesince görevlerinden alınabilir." hükümlerine yer verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; ... Çalışanları ve Emeklileri Sosyal Yardımlaşma Vakfının 1993 yılında kurulduğu, davalı ... ve diğerlerinin bir süre vakıf yönetiminde görev aldıkları, Vakıflar Genel Müdürlüğünün 24.03.2006 tarihli teftiş raporu üzerine davalı vakıf yöneticilerinin görevden alınması istemi ile eldeki davanın açıldığı, mahkemece Ağır Ceza Mahkemesi dosyası esas alınarak davanın kabulü üzerine Dairemiz tarafından davalıların görevden alınmasına dair Vakıflar Meclisi kararının bulunmaması nedeniyle kararın bozulduğu, mahkemece bozma ilamına karşı direnme kararı verildiği, temyiz üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından dava tarihindeki mevzuata göre Vakıflar Meclisi kararının bulunmasının zorunlu olmadığı gerekçesiyle direnme kararının yerinde olduğuna, ancak işin esası hakkında temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın özel dairesine gönderilmesine karar verildiği, davalılar hakkında görevi kötüye kullanma suçundan ... Ağır Ceza Mahkemesine açılan ceza davasının zaman aşımı nedeniyle düşme kararı verildiği, Vakıf tarafından bir kısım yöneticiler aleyhine ... Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan alacak davasının reddine karar verildiği ve bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştği, eldeki dosya üzerinden herhangi bir bilirkişi incelemesi yaptırılmadan kabul kararı verildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalar dikkate alındığında mahkemece, ileri sürülen iddialarla ilgili vakıf senedi, vakfa ait defterler, kredi belgeleri, vergi dairesi kayıtları gibi kurumlardan vakıfla ilgili bilgi ve belgeler ile Ağır Ceza Mahkemesi dosyasının getirtilerek gerekli inceleme ve araştırma yapılıp harcamalar hususunda vakıf defterleri ile karşılaştırması yaptırılarak konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyetinden dava dilekçesindeki iddialarla ilgili rapor alınıp dosya kapsamına göre davalıların görevden alınmalarının gerekip gerekmediği araştırılıp bütün delillerin birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, vakıf defterleri ile diğer belgeler incelenmeden eksik inceleme ve araştırma ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 26.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.