14. Hukuk Dairesi 2016/12166 E. , 2017/5719 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki mirasın hükmen reddi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 04.05.2016 gün ve 2016/1258 Esas - 2016/5516 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, 01.08.2008 tarihinde vefat eden muris Şahziye Kızılkan"ın terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, mirasın gerçek reddi davasının sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiğinden mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, davanın süresinde açılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, TMK"nın 605/2. maddesi uyarınca mirasın hükmen reddine karar verilmiş, davalı vekilinin temyiz talebi üzerine hükmün, Dairemizin 04.05.2016 tarih 2016/1258-5516 E. K. sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Dava, TMK"nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir.
Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu"nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu"nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
Davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekir.
Mahkemece tereke aktif ve pasifinin araştırılması yapılırken ölüm tarihinin esas alınmaması, murise ait mevduat hesabının bulunup bulunmadığının araştırılması amacıyla ilçedeki tüm banka şubelerine yazı yazılmaması doğru görülmemiştir. Ayrıca davacıların verdiği vekaletnamelerde mirasın reddini içeren özel yetki bulunmadığından davacılar vekiline özel yetkiyi içeren vekaletname sunması için süre verilip özel yetki içeren vekaletname verildiğinde yargılamaya devam olunarak bir hüküm kurulması gerekirken bu hususun gözardı edilmesi yerinde değildir.
Mahkemece eksik araştırma ve soruşturmayla yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup davalı vekilinin karar düzeltme itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile Dairemizin 01.03.2016 gün ve 2015/13197 Esas ve 2016/2526 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına ve hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 04.05.2016 tarih 2016/1258-5516 E. K. sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA, hükmün BOZULMASINA, 05.07.2017 tarihinde oybirliğiyle ile karar verildi.