11. Ceza Dairesi 2017/8560 E. , 2021/1671 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Defter, kayıt ve belgeleri gizleme, sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme
HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet
A) “Defter, Kayıt ve belgeleri gizleme” suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan temsilcisinin temyiz taleplerinin incelenmesinde:
Sanığa yüklenen suçun Kanun"daki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık asli dava zamanaşımının, kesici son işlem olan sanığın sorgusunun yapıldığı 14/05/2012 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan temsilcisinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun"un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen asli dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE,
B) “2008-2009 takvim yıllarında sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme” suçlarından verilen mahkumiyet hükmüne yönelik katılan temsilcisinin ve sanığın temyiz taleplerinin incelenmesinde:
Sanık hakkında "2008 yılı Şubat, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık ve 2009 Mayıs dönemlerinde S.S. Yalımkaya Tarımsal Kalkınma Kooparatifine muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge ( fatura ) düzenlemek" suçlarından açılan kamu davasında; sanığın savunmasında, kooparatif adına çalıştığı dönemde belirli bir zaman diliminde işi bitirme taahhüdünde bulunan bazı kooperatif üyelerin süresi içerisinde işlerini bitiremeyecek durumda olmaları nedeniyle bu kişilere kamyonu ve işçisiyle yardım ettiğini, işin bitirilmesi sonucunda yapılan işe ilişkin ödemelerin bu üyelere yapılması gerektiğini, ancak kendisinin de bu iş için yaptığı çalışmalara karşılık olarak fatura tanzimi karşılığında ödeme alabildiği için fatura düzenlediğini beyan etmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
1-Faturaları kullandığı belirlenen S.S Yalım Kaya Tarımsal Kalkınma Kooperatifi hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
2-Aynı mükellef hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
3-Faturaları kullanan kooperatifin 2008-2009 dönemlerindeki yetkililerinin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak aldıkları, sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulması,
4-Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; faturaları düzenleyen sanığa bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin getirtilmesi, faturaları düzenleyen mükellef ile kullanan mükellefin ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükmü kurulması,
5-Kabule göre de;
a) Sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme suçunda her takvim yılında işlenen suçların birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, her takvim yılı için ayrı hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında 2008 ve 2009 takvim yılları için tek hüküm kurulması,
b) Sanığın 2008 ve 2009 takvim yıllarında birden fazla fatura düzenlemesi nedeniyle, her takvim yılı için zincirleme suçla ilgili TCK"nin 43. maddesi uygulanmayarak eksik ceza tayini,
c) Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03/02/2009 gün ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nin 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan, zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu; sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme suçunda anılan maddenin aradığı anlamda somut bir zarardan söz edilemeyeceği dikkate alındığında; ileride bir daha suç işlemeyeceği yönünde mahkemeye kanaat geldiğinden cezası ertelenen ve suç tarihinde engel adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında, yasanın aradığı objektif ve subjektif şartlar karar yerinde tartışılmadan, kamu zararının giderilmediği şeklindeki hatalı gerekçe ile CMK"nin 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi yasaya aykırı,
ç)5237 sayılı TCK"nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve katılan temsilcisinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 22/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.