Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma - Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/480 Esas 2018/1604 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/480
Karar No: 2018/1604
Karar Tarihi: 10.05.2018

Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma - Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/480 Esas 2018/1604 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, PKK/KCK terör örgütü mensubu olup vahim eylemlere katılmak suçundan sanık ile birlikte yakalanan şahısın, Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan mahkumiyetine karar verdi. Ancak, sanığın kendisini suçlayıcı ifade vermekten çekinme hakkı olan tanıkların yemin verilerek dinlenmesi ve kolluk ifadelerinin hükme esas alınması nedeniyle suçu işlediğinin kanıtlanamayacağı sonucuna varıldı.
Ayrıca, aynı şahısın tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma suçundan da mahkumiyetine karar verildi ancak bu karar, el bombasının patlayıcı madde olmadığının belirlenememesi nedeniyle ve suça sürüklenen çocuğun unsurları oluşmayan suçtan beraati yerine mahkumiyetine karar verildiği için bozuldu.
Kanun Maddeleri:
- TCK'nın 302/1, 31/3, 63/1. maddeleri
- TCK’nın 174/1-2, 31/3, 52/2-4. maddeleri.
16. Ceza Dairesi         2018/480 E.  ,  2018/1604 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma
    Hüküm : 1-TCK"nın 302/1, 31/3, 63/1. maddeleri ve
    2-TCK’nın 174/1-2, 31/3, 52/2-4. maddeleri
    uyarınca mahkumiyet kararlarına yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, tanık beyanları ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
    1-Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
    PKK/KCK terör örgütü mensubu olup vahim eylemlere katılmak suçundan sanık ile birlikte yakalanan haklarında dava açılması nedeniyle CMK’nın 48. maddesi gereğince kendisini suçlayıcı ifade vermekten çekinme hakkı olan, ayrıca CMK’nın 50/3. maddesi gereğince yeminsiz dinlenmesi gereken tanıklara bu hak hatırlatılmadan ve yemin verilerek dinlenilmek suretiyle CMK’nın 48/1 ve 50/3. maddesine muhalefet edilmesi, ilgili tanıkların şüpheli sıfatı ile usulüne uygun alınan kolluk ifadelerinin hükme esas alınması karşısında sonuca etkili görülmemiştir.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; suça sürüklenen çocuğun temyiz dilekçesinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
    2-Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
    İddianamedeki anlatım ve mahkemenin kabulüne göre; tanık olarak dinlenen ... ve ...’in bir başka soruşturmada şüpheli sıfatıyla müdafii huzurunda yaptıkları fotoğraftan teşhisi içeren ifadelerinde suça sürüklenen çocuk tarafından taşındığı söylenen 2 adet el bombasının ele geçirilememesi nedeniyle patlayıcı madde olduklarının bilirkişi raporuyla tespit edilemediği gibi bu özelliği ortaya koyan bir olayda kullanıldığının ispat edilememesi karşısında suça sürüklenen çocuğun unsurları oluşmayan suçtan beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuğun temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 10.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.