1. Hukuk Dairesi 2015/15825 E. , 2017/1252 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 14.03.2017 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat ... ile temyiz edilen vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen asli müdahil Türkiye ... A.Ş. vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Asıl ve birleştirilen dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Asıl davada davacılar, ortak mirasbırakanları ...’nın maliki olduğu 331 ada 154 parsel sayılı taşınmazını mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla 19/09/2000 tarihinde damadı olan davalıya satış göstermek suretiyle devrettiğini, yapılan temlikin muvazaa nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.
Birleştirilen davada davacı, asıl davadaki iddiaları tekrarlayarak davalının yıllardır ayrı yaşadığı eşi olduğunu ileri sürüp dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiştir.
Asıl ve birleştirilen davada davalı, çekişme konusu petrol istasyonu olarak kullanılan taşınmazı bedelini ödeyerek muristen satın aldığını, murisin savurganlığı nedeniyle taşınmazlarını satmak zorunda kaldığını, alım gücünün olduğunu bildirip davanın reddini savunmuştur.
Fer’i müdahil, ipotek alacaklısı olduklarını, davalının borcunu ödememesi nedeniyle dava konusu taşınmaz hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattıklarını, davanın dayanaksız ve kötü niyetle açıldığını bildirip reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 1930 doğumlu muris ...’nın 21/07/2005 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak davacı eşi ... ile çocukları olan davacılar ... ve ... ile dava dışı ... ve ...ı’yı bıraktığı, murisin dava konusu 331 ada 154 parsel sayılı akaryakıt istasyonu olarak kullanılan taşınmazını 19/09/2000 tarihinde 150.000.000.000,00 TL bedelle satış suretiyle davacı kızı ...’ın eşi olan davalı ...’e temlik ettiği, davacı ... ile davalı ...’in evli olmalarına rağmen uzun süredir ayrı yaşadıkları, davacılar tarafından delil olarak dayanılan ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2006/83 E 2013/310 K sayılı
ilamının incelenmesinde; murisin ... ilçesinde kain 130 ada 4 parsel sayılı taşınmazını 09/06/2000 tarihinde torunu ...’ya (...’nın oğlu) devretmesi nedeniyle muris muvazaası hukuksal nedenine dayanılarak açılan davanın kabulle sonuçlanıp, Dairenin 16/06/2015 tarih ve 2014/1636 E 2015/8984 K sayılı ilamı ile onandığı, yine ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2006/20 E 2015/359 K sayılı ilamının incelenmesinde; murisin ... beldesinde kain 6384 parsel sayılı taşınmazını 06/07/2000 tarihinde oğlu ...ı’ya devretmesi nedeniyle muris muvazaası hukuksal nedenine dayanılarak açılan iptal ve tescil davasının da kabul edilip, temyiz aşamasında taraflarca davadan ve temyiz isteğinden feragat edildiği, ayrıca anılan dosyada ...’nın sunduğu 10/09/2008 tarihli dilekçe ile; murisin, eldeki dava ile diğer davalarda yaptığı satışların bedelsiz olduğunu beyan ettiği, eldeki dava ve delil olarak dayanılan diğer iki davaya konu temliklerin yakın aralıklarla kız çocukları hariç oğul, damat ve erkek toruna yapıldığı, ayrıca dosya kapsamında dinlenilen tanıkların beyanlarından murisin kızlarını kendi istediği şahıslar ile evlendirdiği, davacı ...’in eşi ile boşanmasına, davacı...’nin de davalı ... ile yıllardır ayrı yaşamasına ve anneleri olan davacı ...’nin de kızlarına destek olmasına öfkelendiği, davalı ...’in ise murisin yeğeni ve aynı zamanda da damadı olduğu gibi uzun süreye dayalı iş ilişkilerinin de bulunması nedeniyle ilişkilerinin sıcak olduğu, her ne kadar davalı tarafça murisin borçları nedeniyle taşınmazlarını sattığı ve hakkında icra takiplerinin olduğu savunulmuş ise de; ... 16. İcra Müdürlüğü’nün 1995/4821 E sayılı takip dosyasının incelenmesinde, murisin sahibi olduğu ... Gıda A.Ş, ..., ve ... aleyhine yapılan takip nedeniyle çekişmeli taşınmazın da içinde bulunduğu taşınmazlar üzerine haciz konulduğu, ne var ki hacizlerin 25/08/1999 tarihinde uyuşmazlığa konu temlikten önce kaldırıldığı, bu nedenle temlik tarihinde murisin borç baskısı altında olduğundan söz edilemeyeceği, diğer icra dosyalarının ise murisin ölümünden sonra mirasçılarına karşı elektrik, su vb borçlar nedeniyle başlatılan takipler olduğu, ayrıca taşınmazın satış bedeli ile keşfen belirlenen rayiç değeri arasındaki fark bir bütün halinde değerlendirildiğinde murisin mirasçılardan mal kaçırma iradesi ile hareket ettiği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davaların reddedilmesi doğru değildir.
Davacıların temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 1.480.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenlerden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.