Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13302
Karar No: 2017/5712
Karar Tarihi: 05.07.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/13302 Esas 2017/5712 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2016/13302 E.  ,  2017/5712 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.02.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasçılıktan çıkarmanın iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 01.06.2016 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma talebinin davanın niteliği gereği reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, mirasçılıktan çıkarmanın iptali istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, 26.09.2012"de vefat eden muris ..."in Almanya"da bir hastanede yatarken 05.03.2012"de daktiloyla yazılı mirasçılıktan çıkarma belgesi düzenlediğini, her sayfasında imzasının bulunmadığını, sadece son sayfasında imzası olup belgenin altındaki imzanın murise ait olduğuna dair noter tasdikinin bulunduğunu, belge içeriğinin noter tarafından hazırlanmadığını ya da onaylanmadığını, belgenin Türk Hukukuna göre düzenlenmediğini, Türkçeye çevirisinin 09.08.2013 tarihinde yapıldığını, usule uygun yöntemlerle Türkiye"ye gelmediğini, davalılardan biri tarafından Almanya"da getirilerek okunması amacıyla Sulh Hukuk Mahkemesi"ne dava açıldığını, belgenin süresinde de teslim edilmediğini, belgenin düzenlendiği tarihte murisin fiil ehliyetinin bulnmadığını, fiil ehliyetinin bulunduğu kabul edilse bile korkutma, baskı, aldatma altında bu belgeyi düzenleyip düzenlemediğinin belli olmadığını, belgenin vasiyetname olarak kabulünün mümkün olmadığını belirterek usule uygun olmayan belgenin iptalini talep etmiştir.
    Davalı ... İçli vekili cevap dilekçesinde, davaya konu vasiyetnamenin düzenlendiği yer olan Almanya hukukuna göre geçerli olduğunu, murisin belgeyi düzenlerken akli dengesinin yerinde olduğuna dair doktor raporunun bulunduğunu, ıskat sebeplerinin geçerli olduğunu, belgenin Türk Makamlarına ibrazı için bir sürenin belirlenmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, mirasçılıktan çıkarmaya ilişkin belgenin geçerli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

    Mahkemece, mirasçılıktan çıkarmaya ilişkin belgenin düzenlendiği yer olan Almanya hukukuna göre geçerli olduğu, davacının TMK 510/2. maddesinde belirtilen sebeplerle mirasçılıktan çıkartıldığının sabit olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu"nun 20. maddesi uyarınca Bakanlar Kurulu"nun 09.11.1990 tarih ve 1990/1149 sayılı kararıyla Türk vatandaşlığından çıkmasına izin verilmiş olup Almanya Federal Cumhuriyeti vatandaşlığına geçtiğinden Türk vatandaşlığından çıkma belgesini teslim aldığı tarihte vatandaşlığı kaybeden, 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu"nun 8. maddesi gereğince 30.07.1992 gün 1992/3286 sayılı kararıyla Türk vatandaşlığına tekrar alınan muris ..."in 05.03.2012"de Almanya"da bir hastanede yatarken dört sayfalık daktiloyla yazılı, sadece belgenin son sayfasındaki imzanın murise ait olduğuna dair noter tasdiki bulunan, davacı ..."in mirasçılıktan çıkarılmasına ilişkin vasyetnamenin iptali istemine ilişkindir.
    12.12.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5718 sayılı Milletler Arası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun"un Yanancı Hukukun uygulanması başlıklı 2. Maddesinde; "Hâkim, Türk kanunlar ihtilâfı kurallarını ve bu kurallara göre yetkili olan yabancı hukuku re’sen uygular. Hâkim, yetkili yabancı hukukun muhtevasının tespitinde tarafların yardımını isteyebilir. Yabancı hukukun olaya ilişkin hükümlerinin tüm araştırmalara rağmen tespit edilememesi hâlinde, Türk hukuku uygulanır. Uygulanacak yabancı hukukun kanunlar ihtilâfı kurallarının başka bir hukuku yetkili kılması, sadece kişinin hukuku ve aile hukukuna ilişkin ihtilâflarda dikkate alınır ve bu hukukun maddî hukuk hükümleri uygulanır. Uygulanacak hukuku seçme imkânı verilen hâllerde, taraflarca aksi açıkça kararlaştırılmadıkça seçilen hukukun maddî hukuk hükümleri uygulanır. Hukuku uygulanacak devlet iki veya daha çok bölgesel birime ve bu birimler de değişik hukuk düzenlerine sahipse, hangi bölge hukukunun uygulanacağı o devletin hukukuna göre belirlenir. O devlet hukukunda belirleyici bir hükmün yokluğu hâlinde ihtilâfla en sıkı ilişkili bölge hukuku uygulanır." hükmü yer almaktadır.
    Miras başlıklı 20. Maddesinde ise; "Miras ölenin millî hukukuna tâbidir. Türkiye"de bulunan taşınmazlar hakkında Türk hukuku uygulanır. Mirasın açılması sebeplerine, iktisabına ve taksimine ilişkin hükümler terekenin bulunduğu ülke hukukuna tâbidir. Türkiye"de bulunan mirasçısız tereke Devlete kalır. Ölüme bağlı tasarrufun şekline 7 nci madde hükmü uygulanır. Ölenin millî hukukuna uygun şekilde yapılan ölüme bağlı tasarruflar da geçerlidir. Ölüme bağlı tasarruf ehliyeti, tasarrufta bulunanın, tasarrufun yapıldığı andaki millî hukukuna tâbidir." hükmü yer almaktadır.
    20. maddenin atıfta bulunduğu hukuki işlemlerde şekil başlıklı 7. maddesinde ise; "Hukukî işlemler, yapıldıkları ülke hukukunun veya o hukukî işlemin esası hakkında yetkili olan hukukun maddî hukuk hükümlerinin öngördüğü şekle uygun olarak yapılabilir. "düzenlemesi yer almaktadır.

    Mahkemece 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun"un 2/1. maddesi dikkate alınmadan, 21.04.2015 tarihli dördüncü celsede dosyanın Milletlerarası Özel Hukuk alanında uzman bilirkişiye tevdii ile 05.03.2012 tarihli belgenin Alman Hukukuna uygun olup omadığı ve Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun"a göre irdelenmesi istenilmiştir. Bilirkişinin, Milletlerarası Özel Hukuk konusunda uzmanlığı, 09.03.2016 tarihli dosyanın bilirkişiye teslimine dair tutanaktan, yada 18.04.2016 havale tarihli raporundan anlaşılamamakla birlikte hazırlanan raporda yer yer 12/11/2007 tarih ve 26728 S.R.G. de yayımlanan 5718 sayılı "Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun"un 64. maddesi birinci fıkrası ile yürürlükten kaldırılan 2675 sayılı kanuna ve 08/12/2001 tarih ve 24607 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 4721 sayılı "Türk Medeni Kanunu"nun 1028. maddesi ile yürürlükten kaldırılan 743 sayılı Türk Kanunu Medeni"sine atıflar yapılan bilirkişi rapor esas alınarak davanın reddine karar verilmiştir.
    O halde mahkemece, 5718 sayılı Kanunun 2/1. maddesi dikkate alınarak olayla ilgili uygulanacak Alman Hukuku hükümlerinin Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü"nden sorulup getirtilmeli, Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü"nden bir cevap alınamaması halinde yetkili yabancı hukukun muhtevasının tespitinde tarafların yardımını istenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.07.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi