18. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/7473 Karar No: 2015/8664 Karar Tarihi: 26.05.2015
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/7473 Esas 2015/8664 Karar Sayılı İlamı
18. Hukuk Dairesi 2015/7473 E. , 2015/8664 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, kayyım atanması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm kayyım vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; kayyım atanmasına karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 426.maddesine göre; “Vesayet makamı, aşağıda yazılı olan veya kanunda gösterilen diğer hâllerde ilgilisinin isteği üzerine veya re"sen temsil kayyımı atar: 1. Ergin bir kişi, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri bir sebeple ivedi bir işini kendisi görebilecek veya bir temsilci atayabilecek durumda değilse, 2. Bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışıyorsa, 3. Yasal temsilcinin görevini yerine getirmesine bir engel varsa.” Yine aynı yasanın 427.maddesine göre; “Vesayet makamı, yönetimi kimseye ait olmayan mallar için gereken önlemleri alır ve özellikle aşağıdaki hallerde bir yönetim kayyımı atar: 1. Bir kimse uzun süreden beri bulunamaz ve oturduğu yer de bilinemezse, 2. Vesayet altına alınması için yeterli bir sebep bulunmamakla beraber, bir kişi malvarlığını kendi başına yönetmek veya bunun için temsilci atamak gücünden yoksunsa, 3. Bir terekede mirasçılık hakları henüz belli değilse veya ceninin menfaatleri gerekli kılarsa, 4. Bir tüzel kişi gerekli organlardan yoksun kalmış ve yönetimi başka yoldan sağlanamamışsa, 5. Bir hayır işi veya genel yarar amacı güden başka bir iş için halktan toplanan para ve sair yardımı yönetme veya harcama yolu sağlanamamışsa.” hükmü düzenlenmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/1259 Esas sayılı dosyasında görülmekte olan ortaklığın giderilmesi davasında, dava konusu ... Mahallesi 1091 ada 1 parsel sayılı taşınmazın malikleri arasında bulunan ... oğlu ..., ... kızı ..., ...kızı..., ... ve ... ...Kurumu’nun kimlik bilgilerine ve adreslerine ulaşılamadığından kendilerini temsil etmek üzere kayyım atanmasına karar verilmesi talep edilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler ve açıklamalar dikkate alındığında haklarında kayyım atanması talep edilen taşınmaz malikleri olan gerçek kişiler yönünden halen sağ olup olmadıkları, ölmüş iseler mirasçılarının bulunup bulunmadığı, açık kimlik ve adreslerinin tespiti konusunda gerekli ve yeterli araştırma yapılmadığı gibi tüzel kişi olan ... Kooperatifi’nin sonradan isim değişikliği yaptığı ancak halen tüzel kişiliğinin devam edip etmediğinin tespit edilmediği, diğer tüzel kişi ... yönünden de yapılanma sonucu ... ve ... olarak iki ayrı tüzel kişilik haline geldiği halde söz konusu taşınmazdaki hissenin bu tüzel kişiliklerden hangisine ait olduğu ve bu tüzel kişiliklerin organlarından yoksun olup olmadığı konusunda gerekli ve yeterli araştırma yapılmadığı anlaşıldığından, eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.