MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı, üyesi olduğu davalı kooperatifin 10.01.2010 tarihli genel kurul toplantısına kendisinin çağrılmadığını, bir kısım üyelerin çağrılarının usulsüz olduğunu, gündemin 5. sırasında kredi kartı ile çektiği parayı kooperatifin akaryakıt ödenmesinde kullanılması iddiasının görüşülerek, ödeme yapılmamasına dair alınan kararın anasözleşmeye ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, genel kurul kararlarının iptalini, bu talebi kabul görmediği takdirde kooperatif namına kendi kredi kartından yaptığı ve kendisine ödenmeyen 18.000,00 TL"nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı, 01.03.2010 tarihli duruşmada, genel kurul kararının iptali talebinden vazgeçtiğini, alacak talebinin devam ettiğini beyan etmiştir.
Davalı temsilcileri, davacının iddialarının yersiz olduğunu, davacının kredi kartından kooperatif namına harcama yapmış olsa dahi davacının yetkisiz işlem yaptığını, kooperatifi zarara uğrattığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; davalı kooperatifin ihtarlı davetiyeye rağmen tüm kayıt ve defterleri 20 günlük kesin süre içerisinde ibraz etmediği, davalı kooperatif yetkililerinin bozmadan önce sunmuş oldukları kayıt ve defterler dışında belge olmadığını beyan ettikleri, sunulan defterler üzerinde bozma öncesi bilirkişi incelemesi yaptırıldığından yeniden bilirkişi incelemesine gerek olmadığı, her ne kadar davacıya kooperatif adına kredi kartıyla ödeme yapma yetkisi verildiği kesin olarak tesbit edilememiş ise de tanık beyanlarında bu tür kooperatiflerde böyle bir teamülün olduğu, davacının da teamüle uygun şekilde kooperatif adına ödeme yaptığı gerekçesi ile davanın kabulüne, 18.000,00 TL nin 31.12.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.