23. Hukuk Dairesi 2014/7649 E. , 2015/2881 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifteki ortaklığından 18.02.2008 tarihli ihtarname ile istifa ettiğini, ayrıldığı yıl bilançosunun onaylandığını, aidat alacağının muaccel hale geldiğini, müvekkilinin ayrıldığı yıla ait genel kurulun 05.04.2009 tarihinde yapıldığını, kooperatifçe ayrıldığı yıl içerisinde 3 yıl erteleme kararı verilmiş ise de, müvekkili yerine ortak kaydedildiği gibi erteleme kararının usulüne uygun bir karar olmadığını ileri sürerek, şimdilik 10.000,00 TL aidat alacağının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının üyeliğinin muvazaalı olduğunu, davacının da arasında bulunduğu bir kısım ortakların kooperatifi zor durumda bırakmak için toplu olarak istifa ettiklerini, kooperatiften ayrılan ortakların ödemelerin 3 yıl süreyle ertelemesi konusunda genel kurul kararı bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia. savunma. bilirkişi kök ve ek raporu, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; davacının istifa ettiği 2008 yılına ilişkin hesap ve bilançonun görüşüldüğü 05.04.2009 tarihli genel kurulda çıkan veya çıkarılan ortaklara yapılacak ödemelerin üç yıl ertelenmesi yönünde herhangi bir karar alınmadığı, 11.05.2008 tarihli genel kurulda alınan erteleme kararının davacıya ödeme yapılması için dayanak olamayacağı, kooperatiften ayrılan 46 ortağın yerine 39 yeni ortağın alındığı, böylece kooperatifin mali yapısının güçlendiği, davacının çıkma payının ödenmesinin kooperatifi zor duruma düşürmeyeceği, davacının çıkma payı alacağının 93.200,00 TL olduğu, alacağın 06.05.2009 tarihi itibariyle muaccel olduğu gerekçesiyle, taleple bağlı kalınarak davanın kabulü ile 10.000,00 TL nin 06.05.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine ve özellikle ileri sürülen temyiz nedenlerine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.