10. Ceza Dairesi 2018/513 E. , 2018/4225 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı"nın, 27/02/2018 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında açılan kamu davası üzerine yapılan yargılama sonucunda, kamu davasının durmasına dair İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 12/09/2017 tarihli ve 2017/167 esas, 2017/474 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 07/03/2018 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli hakkında, 05/12/2015 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı 29/04/2016 tarihinde TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, ayrıca erteleme süresi zarfında tedavi ve denetimin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrar uyuşturucu madde kullanması veya kullanmak için bulundurması halinde erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılacağı hususunda uyarılmasına karar verildiği, kararın 05/05/2016 tarihinde şüphelinin bulunduğu ceza infaz kurumunda tebliğ edildiği, şüphelinin karara itiraz etmediği,
2- Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı aşamasında şüphelinin yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar ettiği gerekçesi ile erteleme kararı kaldırılarak kamu davası açıldığı,
3- Yapılan yargılama sonucunda, İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 12/09/2017 tarihli ve 2017/167 esas, 2017/474 sayılı kararı ile "... kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmesini müteakip kararın sanığa usulüne uygun olarak tebliği yapılmaksızın infazının sağlanması amacıyla 02/05/2016 tarihinde denetimli serbestlik müdürlüğüne gönderildiği ve bu hali ile kanunda öngörülen kovuşturma şartının gerçekleşmediği..." gerekçesiyle, “kamu davasının durmasına” karar verildiği, kararın yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre, İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/09/2017 tarihli kararıyla, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının usulüne uygun olarak sanığa tebliğ edilmediği gerekçesiyle kamu davanın durmasına dair karar verilmiş ise de,
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 29/04/2016 tarihli ve 2015/167943 soruşturma, 2016/776 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının Maltepe 2 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan ..."e 05/05/2016 tarihinde tebliğ edildiği ve hükümlünün dosya içerisinde bulunan Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 03/11/2016 ve 12/01/2017 tarihli yazılarından da anlaşılacağı üzere denetimli serbestlik yükümlülüklerine
uygun davranmamak konusunda ısrar ettiği anlaşılmakla kamu davasına devamla esastan inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle durma kararı verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 12/09/2017 tarihli ve 2017/167 esas, 2017/474 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde, "Kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ... hâlinde, hakkında kamu davası açılır." hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda şüpheli hakkındaki 29/04/2016 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının 05/05/2016 tarihinde şüphelinin bulunduğu ceza infaz kurumunda tebliğ edildiği ve şüphelinin hiç bir aşamada bu karara karşı itiraz etmediği,
Cumhuriyet Başsavcılığınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının 02/05/2016 tarihli yazı ekinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce de tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanması şüphelinin bulunduğu Maltepe 2 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü’ne 03/05/2016 tarihli müzekkere gönderildiği ve şüphelinin 09/05/2016 tarihinde tedavi için Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildiği, ancak burada tahlil için gerekli olan idrar örneği vermeyerek yükümlülüklerini ihlal ettiğinin aynı tarihli tutanak ile tespit edildiği ve durumun Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne bildirildiği,
Bunun üzerine Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce Maltepe 2 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü’ne 21/06/2016 tarihli müzekkere gönderilerek şüpheli hakkında denetimli serbestlik tedbirinin de infazına başlanmasının ve şüphelinin tekrar hastaneye sevk edilmesinin istendiği, bunun üzerine şüphelinin 05/10/2016 tarihinde denetimli serbestlik tedbiri kapsamında vaka sorumlusu ile 1. görüşmesini gerçekleştirdiği ve yeniden hastaneye sevk edildiği,
Ancak Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 03/11/2016 tarihli yazısı ile şüphelinin hastaneye başvurmayarak yükümlülüklerini ihlal ettiğinin bildirildiği, bununla birlikte şüphelinin denetimli serbestlik tedbiri kapsamında bir önceki görüşmede kendisine bildirilen 30/11/2016 tarihli 2. görüşmesine geldiği, aynı tarihte hastaneye gitmemesine ilişkin mazeret dilekçesi verdiği ve bunun üzerine tekrar hastaneye sevk edildiği ve ayrıca daha önce hastaneye gitmemesine ilişkin olarak da uyarı müzekkeresi tebliğ edildiği,
Ancak Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 12/01/2017 tarihli yazısı ile şüphelinin hastaneye başvurmayarak yükümlülüklerini tekrar ihlal ettiğinin bildirilmesi üzerine erteleme kararı kaldırılarak kamu davası açıldığı anlaşılmakla,
Mahkemece sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri aşamasındaki eylemleri değerlendirilip, TCK’nın 191/4. maddesi uyarınca yargılama şartı olan tedavi ve denetimin gereklerine uygun davranmamakta “ısrar etme” şartının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenerek bir karar verilmesi gerekirken, sanığın hakkında yapılan infaz işlemine kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına yönelik herhangi bir itirazı bulunmadığı halde, dosya kapsamı ile çelişen “kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının sanığa usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği” şeklindeki gerekçeye dayanılarak durma kararı verilmesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi bu yönü ile ve değişik gerekçe ile yerindedir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; kamu davasının durmasına dair İstanbul Anadolu 55.
Asliye Ceza Mahkemesi’nin 12/09/2017 tarihli ve 2017/167 esas, 2017/474 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 17.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.