MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
HÜKÜM : Mahkumiyet

Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda mahkumiyetine dair Aydıncık Sulh Ceza Mahkemesi"nce verilen 16.03.2009 gün ve 2006/103 Esas 2009/21 Karar sayılı hükmün, Dairemizin 09.04.2013 gün ve 2013/5939 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına ilişkin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 23.05.2013 gün ve 11-2009/166579 sayılı yazısı ile itirazda bulunması üzerine, Dairemizce "kararın düzeltilmesine yer olmadığına" kararı verilerek Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilen dosya, Dairemizin kararının kaldırılmasına müteakip yeni esasa kaydedilerek Genel Kurul kararı gereğince tevdii yazılıp müşteki tarafından herhangi bir temyiz bulunmadığından işin esasına geçilerek yapılan incelemede;
Sanığın başka suç nedeniyle başlatılan soruşturmada kendisini...olarak tanıtıp suç tarihinde oluşturulan şüpheli hakları formu, üst arama tutanağı, sevk ve serbest bırakma formu gibi belgelerin...kimlik bilgileri ile düzenlendiği, bu şekilde atılı zincirleme şekilde resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu işlediği iddia ve kabul edilen kamu davasında sanığın eyleminin tek olduğu, belgelerin tamamının aynı beyan üzerine oluşturulmuş ve aynı tarihli belgeler olduğu tüm dosya kapsamından anlaşılmakla zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı hususu gözetilmeden, yazılı şekilde suçun zincirleme şekilde işlendiğinin kabulü ile temel cezanın TCK"nun 43. maddesi uyarınca arttırılması,
Yasaya aykırı; Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, 5237 sayılı Yasanın 43. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün hükümden çıkartılıp, sonuç cezanın TCK"nın 62. maddesinin uygulanması ile 125 gün adli para cezası karşılığı 2500 TL adli para cezası olarak belirlenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22.03.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.