2. Ceza Dairesi Esas No: 2016/12318 Karar No: 2018/324 Karar Tarihi: 25.01.2018
Hırsızlık - konut dokunulmazlığını bozma - tehdit - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2016/12318 Esas 2018/324 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2016/12318 E. , 2018/324 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, tehdit HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 1- Katılan vekilinin hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma ve tehdit suçlarına yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; a-Sanık hakkında tehdit suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın, 5271 sayılı CMK"nın 231/12. maddesi uyarınca itiraza tabi olduğu, bu kararın temyizi mümkün olmadığından, 5271 sayılı CMK"nın 264. maddesine göre de, kanun yolunun ve merciinin belirlenmesinde yanılma, başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağından, katılan vekilinin dilekçesi itiraz niteliğinde kabul edilerek itirazın merciince incelenmesi için dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE, b- Katılan vekilinin 27.03.2012 günü yüze karşı verilen hükmü, 1412 sayılı CMUK"nın 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 19/07/2012 tarihinde temyiz ettiğinden, katılan vekilinin hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarına yönelik temyiz isteminin aynı Kanun"un 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE, 2- Sanık ve müdafiinin tehdit suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına ilişkin karara karşı 5271 sayılı CMK"nın 231/12. maddesine göre itiraz yasa yolu açık olup, görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılarak itirazın reddine karar verildiği anlaşılmakla sadece hırsızlık suçuna yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; 6217 sayılı Kanun"un 13. maddesi, ile 4902 sayılı Harçlar Yasasının (1) sayılı Tarifesinin “Mahkeme Harçları” bölümünün, “ IV.Temyiz, istinaf ve itiraz harçları” kısmının, tüm fıkralarıyla değiştirilip, b fıkrası ile Yargıtay Ceza Dairelerine yapılacak temyiz başvurularından da harç alınması hükme bağlanmış ve Anayasa Mahkemesinin 20.10.2011 gün ve 2011/54-142 sayılı kararı ile bu hüküm iptal edilerek kararı Resmi Gazetede yayımlandığı 28.12.2011 tarihinden altı ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmişse de Anayasa Mahkemesinin iptal kararının gerekçesini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Adil Yargılanma Hakkı kapsamında değerlendirdiği, mahkemeye erişim hakkının engellenmemesi bağlamında belirlediği kriterlerden birisi olan, “ödeme gücü olmayanlar bakımından etkili adli yardım sisteminin olması” koşulunun ülkemizde yeterince bulunmamasına dayandırdığı gözetildiğinde, anılan hususun Anayasa Mahkemesinin iptal kararının yürürlüğe girmesi beklenmeksizin temel haklarla ilgili Uluslararası Sözleşmeleri ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları dikkate alınarak iç hukukta uygulanması gerektiği gözetilerek, temyiz harcını ödeyecek ekonomik gücü olmadığını bildirmesi nedeniyle sanığın temyiz isteminin geçerli olduğu belirlenerek yapılan incelemede; 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün ONANMASINA, 25/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.