20. Hukuk Dairesi 2016/7609 E. , 2017/2992 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı...tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 1977 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında ... köyü 121 parsel sayılı 10200 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, vergi kaydına dayanılarak ... adına tespit edilmiş olup halen tapuda aynı şekilde kayıtlıdır.
Davacı ... Yönetimi taşınmazın orman sınırları içinde kalan kısmının tapusunun iptali ile müdahalenin meni istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın kısmen kabulüyle çekişmeli 121 parselin 2135,833 m2"lik kısmının orman vasfıyla Hazine adına tesciline, bu kısmın orman bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 1, 2, 3, 17 ve 18 noktaları ile gösterilen kısım olduğunun tespitine, davacının el atmanın önlenmesi talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle dairece bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 05/03/2012 gün ve 2011/13677 E-2012/3107 K sayılı bozma kararında özetle: [..Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Bir örneği dosyada bulunan orman kadastro haritasında 78, 79 ve 80 nolu orman sınır noktalarını birleştiren hat ile karara dayanak alınan bilirkişi tarafından düzenlenen krokide, aynı noktaları birleştiren hat arasında açı, eğim, yön ve uzaklık bakımından benzerlik yoktur. ... kadastro haritası ve tutanakları ile hükme esas alınan bilirkişi krokisi çelişkili olup, mahkemece bu yön üzerinde durularak çelişki giderilmemiştir. ... kadastro haritası ile çelişen bilirkişi rapor ve krokisine dayanılarak hüküm kurulamaz.
Bu nedenle; mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve ... Bakanlığı (... ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı ... Kanununa Göre ... Kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan ... Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “... sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır....” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ... Kadastrosunun Uygulanması Hakkında
Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6 - 7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı yönetmelikler ile teknik izahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek ve kazanılmış haklar dikkate alınarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. " denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kısmen kabulü ile, 121 parsel sayılı taşınmazın 27/03/2013 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide kırmızı ile gösterilen 2270 m2"lik tapu hissesinin iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, meni müdahele talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı Halime Arslan tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 sayılı Kanun çalışmalarına esas olmak üzere 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 14/11/1994-14/12/1994 tarihleri arasında ilan edilen orman sınırlarının tespiti ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Dosya kapsamına, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın kısmen orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; tapuda tam hisseli olarak davalı adına kayıtlı olan taşınmazın orman sınırları içinde kalan 2270 m2"lik kısmının tapu kaydının iptali ile bu kısmın orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekirken taşınmazın 2270 m2"lik tapu hissesinin iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş olması doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 2.paragrafında yer alan “hissesinin” kelimesinin tamamen hükümden çıkarılarak yerine “kaydının” kelimesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı HMK"nın 370/2. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine
10/04/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.