8. Hukuk Dairesi 2018/10359 E. , 2021/728 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İstanbul 21. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda İstanbul 21 Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.06.2017 tarihli ve 2015/322 Esas, 2017/253 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiş, Mahkeme hükmüne karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez davalı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, vekil edenlerinin 466 ada 4 parselde kain taşınmazın 01.06.2012 tarihinden bu yana 1/8"er oranda, davalı ..."ün de 6/8 oranında malik olduğunu, taşınmazın kullanımı için davalının devir tarihine kadar ..."a hiçbir ödeme yapmadığı gibi devirden sonra da çeşitli uyarılara rağmen hiçbir ödeme yapılmadığını, talep edilen kira bedelinin son 5 yıl içerisinde elde edilen kira bedellerinin ve kendi kullanımında bulunan bağımsız bölümlerin kira bedelinin 2/8"i olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik son 5 yıl için 20.000 TL ecrimisilin her aya ilişkin bedelin ait olduğu ay sonundan itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, ecrimisil talep edilen taşınmazın tamamının kullanılmamakta olup büyük kısmının taraflar tarafından boş olarak muhafaza edildiğini, taşınmazdan elde edilen kiranın talep edildiği kadar yüksek olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile, 64.800,00 TL için 31.05.2013; 66.864,00 TL için 31.052014, 72.900,00 TL için 31.05.2015; 94.465,00 TL için 18.08.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte olmak üzere toplam 299.029,00 TL ecrimisilin davalıdan tahsiline karar verilmiş, bu karar davalı vekilince istinaf edilmiş olup, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi üzerine davalı vekilince istinaf isteminin esastan red kararı temyiz edilmiştir.
Dava, paydaşlar arasında ecrimisil istemine ilişkindir.
1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan esasa ilişkin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelemesinde;
Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır.
Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ve malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (YHGK"nin 25.02.2004 tarihli ve 2004/1-120-96 sayılı kararı).
25.05.1938 tarihli ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtayın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.
Ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve 6100 sayılı HMK"nin 266. vd. maddelerine uygun olmalıdır.
Bu nedenle, özellikle tarım arazilerinin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler getirtilmeli, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu Gıda Tarım ve Hayvancılık il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için birim fiyatlar getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir.
Somut olaya gelince; dava konusu 5 parsel sayılı, 129,00 metrekare alanlı, kargir apartman nitelikli taşınmazda 1/8"er hisse oranında davacıların, 75/100 oranında da davalının paydaş olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal değerlendirmeleri yaparak davacıların taşınmazın edinme tarihi olan 01.06.2012 tarihinden dava tarihi olan 18.08.2015 tarihine kadar ecrimisi hesaplaması yapıldığı, talep dönemi olan 2012 yılı için m2 bedeli olarak 45 TL belirlenerek ÜFE oranında artış yapılarak yıllara ilişkin ecrimisil bedellerinin belirlendiği, davacılar lehine talep edilen dönemler dikkate alınarak ecrimisil hesaplaması yapılırken 01.06.2015 ile 18.08.2015 tarihleri arası dönem için aylık 6.485,00 TL/Ay"dan 2 ay 17 gün için hesaplama yapılması gerekirken, 14 ay 17 günlük hesaplama yapılarak 94.465,00 TL ecrimisil bedeli belirlenmesi ve hesaplamada bu miktarın dikkate alınması hatalıdır.
SONUÇ:Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK"nin 373/1 maddesi uyarınca kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının HMK"nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenle reddine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 01.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.