17. Hukuk Dairesi 2017/5364 E. , 2019/10474 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6.
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı olduğu aracın 29/10/2007 tarihinde davacı ..."ün eşi diğer davacıların babası yaya Bahtiyar Karağaç"a çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini, kazada murisin kusurunun bulunmadığını, davacıların murisin ölümü ile desteğinden yoksun kaldığını ve cenaze masraflarının olduğunu, desteğin ölümünden önce inşaat ustası olarak aylık 1.500,00 TL civarında gelirinin bulunduğunu beyanla şimdilik davacı eş ... için 500,00 YTL maddi tazminat, küçük ... için 500,00 YTL, küçük Mehmet için 500,00 YTL maddi tazminat, ölen için yapılan cenaze ve defin giderleri için şimdilik 500,00 YTL cenaze giderlerinin, davacılar 5.000,00"er YTL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacılar vekili; aynı olaya ilişkin olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı trafik sigortacısından poliçeden kaynaklı 1.000,00 TL ölüm tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
Davalı Ergoisviçre Sigorta A.Ş. vekili, davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., kazaya karışan aracı 2006 yılında galeriye sattığını ve parasını aldığını, Karakaşlar Otomotiv isimli galeriye de satış vekaletnamesi verdiğini, Karakaşlar Otomotiv"in aracı sürücü ...’ya sattığını ancak satış işlemlerini yapmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi"nce; davacı tarafın davasının kısmen kabulüne kısmen reddine, davacı tarafın davalı Ergo Sigorta A.Ş hakkında açtığı Mahkemenin dosyasındaki ve Mahkemenin dosyası ile birleşen Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/57 esas sayılı dosyasındaki destekten yoksun kalma tazminatı davasının feragat nedeniyle reddine, davacı tarafın davalılar ... ve ...’a yönelik açtıkları maddi tazminata yönelik talebin kısmen kabulüne, davacı ... için 92.649,64 TL, davacı ... için 14.256,85 TL, davacı ... için 14.232,20 TL olmak üzere toplam 121.138,69 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihi olan 29/10/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ...’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı tarafın davalılar ... ve ...’a yönelik açtıkları manevi tazminata yönelik talebin kısmen kabulüne, takdiren davacı ... için 4.000,00 TL, davacı ... için 4.000,00 TL, davacı ... için 4.000,00 TL olmak üzere toplam 12.000,00 TL manevi tazminatın, manevi zararı giderim borcu olayın meydana geldiği tarihte doğmuş olacağından, olay tarihi olan 29/10/2007 tarihinden itibaren davanın konusuna ve tarafların sıfatına göre, yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ...’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; karara karşı, davacılar vekili ve davalı ... tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, ... Bölge Adliye Mahkemesince; ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 28/02/2017 tarihli 2013/62 E.- 2017/153 K. sayılı kararına karşı davacılar vekilince yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı hmk’nın 352. maddesi uyarınca başvuru şartları mevcut olmadığından usulden reddine, davalı ..."ın istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı ..."ın davacılar lehine hükmedilen manevi tazminata ve davacılar ... ve Mehmet lehine hükmedilen maddi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
6100 Sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanununun 362/1.a maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 Sayılı Kanunun 44. maddesiyle HMK"ya eklenen EK-Madde 1"de öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2017 yılı için 41.530,00 TL"dir.
Davalı ... bakımından temyize konu edilen davacılar lehine hükmedilen manevi tazminata ve davacılar ... ve Mehmet lehine hükmedilen maddi tazminata yönelik karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1/6/1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalı ..."ın temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı ..."ın davacı ... lehine hükmedilen maddi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı ..., kazaya karışan aracı Karakaşlar Otomotiv"e teslim ettiğini, aracın satışı için vekaletname tanzim edildiğini beyanla davanın reddini savunmuş ve 19.10.2006 tarihli vekaletnameyi sunmuştur.
İşleten tanımı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak
../...
2017/5364 -4-
2019/10474
ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde yapılmıştır. 2918 sayılı KTK"nın 3. maddesinde işleten sıfatının belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçüden yararlanılmıştır. Şekli ölçüye göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüye göre ise, trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay"ın kabul ettiği görüş maddi ölçüdür.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla), artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay"ın uygulamalarında, işleten sıfatının belirlenmesinde araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması ve fiili hakimiyetin uzun süreli olması gerekmektedir. Ancak bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını halele uğratacak bir sonuç yaratmaması şarttır.
Diğer yandan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 104. maddesi gereğince, motorlu araçlarla ilgili mesleki faaliyette bulunan kişiler, bu tür araçların gözetim, onarım, bakım, alım-satım, araçta değişiklik yapılması amacı ile veya benzeri amaçla kendisine bırakıldığı durumlarda, aracın fiili hakimiyetlerinde bulunduğu zamanda sebep olduğu zararlardan dolayı işleten gibi sorumludur. Bu madde uyarınca galericinin gerçek işleten malik yerine farazi işleten olarak sorumlu tutulabilmesi için, araç üzerindeki eylemsel egemenliğin kesin biçimde bu yere geçtiğinin ortaya konulması gerekmekte olup, Hukuk Genel Kurulu"nun 06.05.2015 tarih, 2013/17-2197 Esas ve 2015/1302 Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere, bu eylemsel egemenliğin geçişi de aracın satışı için verilmiş özel vekaletname ve aracın galeriye teslim edildiğine dair yazılı herhangi bir belge ile ispat edilebilecektir.
Somut olayda; davalı ... tarafından ... 3. Noterliğince düzenlenen 21238 yevmiye numaralı aracın satışı için verilen 19.10.2006 tarihli vekaletname sunulmuştur. O halde Mahkemece; H.G.K. kararında açıklanan ilkeler de gözönüne alınarak mahkemece aracın davalının iddia ettiği üzere kaza tarihinden önceki bir tarihte galericiye teslim edildiğine dair teslim belgesi vs olup olmadığının, vekaletnamede ismi geçen şahısların galeri ile ilgisinin bulunup bulunmadığının, aracın Ekim 2006 tarihinden sonra vergi, trafik cezası kayıtları, kasko ve trafik sigortasına ait ödemelerin kim veya kimler tarafından yapıldığının ilgili yerlerlerden sorularak araştırılması sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ..."ın temyiz isteminin, Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün dava değeri miktarı itibari ile kesin olması nedeni ile REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ..."ın temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nun 371/1-a maddesi gereğince, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına; aynı Kanun"un 373/1 maddesi uyarınca, dosyanın ilk derece mahkemesine ve kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine 12/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.