11. Hukuk Dairesi 2016/5719 E. , 2017/531 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 12/10/2015 tarih ve 2014/824-2015/962 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 24/01/2017 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalılar vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı ile davalılardan ..."in ... İnş. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. unvanlı şirketin ortakları olduğunu, davacının şirketteki hissesini ..."e 19/08/2010 tarihinde devrettiğini, tarafların aktif-pasif hesabı yaptırdığını ve davacının hisse bedelinin 492,500 Euro olarak hesaplandığını, yapılan protokol ile ..."in müvekkilinin hisse bedelini ödemeyi taahhüt ettiğini, ancak ödemediğini, sözlü ve yazılı ihtarlara rağmen davalıların borçları olmadığını beyan etmeleri üzerine ihtilafın çözümü için bir araya gelindiğini ve daha önce belirlenen bedelden indirim yapılarak yeniden anlaşıldığını, 05/01/2011 tarihinde yapılan yeni protokol ile hisse devri dışında taraflar arasındaki diğer ticari ilişkiler için de anlaşıldığını, bu anlaşma sonucu davalıların 150.000 Euro"yu 10 taksitte ödediğini, ancak hisse üzerindeki hacizlerin kaldırılmamış olmasını sebep göstererek 230.000 Euro"luk peşinatı ödemekten imtina ettiklerini, bunun üzerine sözleşmede belirlenen peşinatın tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek davalıların icra takibine yaptıkları itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, protokolün 05/01/2011 tarihinde akdedilmiş olmasına rağmen davacının üzerine düşen edimlerini hiç bir şekilde yerine getirmediğini, bu nedenle davalıların söz konusu protokolden caydığını, hisseleri devralan ... olduğundan davalı ..."e dava ikame edilemeyeceğini, limited şirketlerde hisse devrinin noter tasdikli olmadıkça hüküm ifade etmeyeceğini, bu sebeple protokolün kanunda belirtilen şekil şartlarına haiz olmaması nedeniyle geçersiz olduğunu, davacının noterde yapılan devir sözleşmesinde hisse bedellerini eksiksiz aldığını bildirdiğini, davacının resmi şekilde tanzim edilmiş bir sözleşme ile iddiasını ispat etmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulüne, icra takibine davalılar tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 647.910,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, davacının fazlaya ilişkin kısımla ilgili itirazın iptali talebinin reddine, koşulları oluşmadığından davacı tarafın icra inkar, davalı tarafın da kötü niyet tazminatı taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılar vekilinin aşağıdaki (2) numaralı bendin, davacı vekilinin ise aşağıdaki (3) numaralı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava, taraflar arasında yapılan 05/01/2011 tarihli protokolün 1. maddesi uyarınca davacıya peşin ödeneceği düzenlenen 230.000 Euro alacağın ödenmemesi nedeniyle bu alacağın davalılardan tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkindir. Davacı ile davalılardan ... arasında 05/01/2011 tarihli protokolden önce 19/08/2010 tarihinde limited şirket hisse devrine ilişkin bir protokol düzenlenmiş, davacı tarafından davalı ...’e 19/08/2010 tarihinde noterde yapılan limited şirket hisse devir sözleşmesiyle dava dışı ... Taşımacılık İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi"ndeki hisseleri devir ve temlik edilmiştir. Sözleşmede belirlenen bedelin ödenmemesi nedeniyle taraflar arasında bir kısım davalar açılmış, bu davaların bir kısmı feragatle sonuçlanmıştır. Tarafların anlaşmazlıkların çözümü, taraflar arasındaki borç ve alacakları belirlemek üzere davaya konu 05/01/2011 tarihli protokolü imzaladıkları anlaşılmaktadır. Sözü edilen protokolün 1. maddesinde “230.000 Euro (ikiyüzotuzbin) peşin ödenecek, 15.000.- 10 taksit halinde ödenecek. (Bu peşinat ...’in borcundan dolayı ...’ın üzerinde olan tedbir ve hacizler tamamen kaldırıldıktan sonra ödenecektir. Gelecek ve doğabilecek hacizlerden de ... sorumludur.)” düzenlemesine yer verilmiş, protokolün diğer maddelerinde de taraflar arasındaki ilişkiye ilişkin diğer hak ve yükümlülükler belirlenmiştir. Davalılar vekili, cevap dilekçesiyle protokolün 05/01/2011 tarihinde akdedilmiş olmasına rağmen davacının üzerine düşen edimlerini hiç bir şekilde yerine getirmediğini ifade ettikten sonra protokolde belirlenen davacıya ait olan borçlar miktar da belirtilmek suretiyle belirtilmiş, ödemezlik def’i ile takas ve mahsup talebinde bulunmuştur. Bu suretle, dava konusu protokolün tüm maddelerinde düzenlenen hükümler nazara alınarak taraf edimlerinin ve alacaklarının belirlenmesi takip tarihi itibariyle davalılar vekilinin takas ve mahsup talepleriyle koşullarının değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davalılar yararına bozulması gerekmiştir.
3- Kabule göre de, davalılardan... vekilince çekilen ihtara istinaden verilen 09/12/2013 tarihli ihtara cevapta davacı vekilince, davacının hiçbir borcunun bulunmadığı, ihtarı kabul etmedikleri bildirilmiş, ardından 05/01/2011 tarihli protokol uyarınca işbu ihtarın tebliğinden itibaren 3 gün içerisinde davacının 230.000 Euro alacağının hisse devir tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiziyle birlikte ödenmesi ihtar olunmuş; bu ihtarname davalı vekiline 11/12/2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Böylece söz konusu ihtarname nazara alınmak suretiyle adı geçen davalı yönünden temerrüdün ve takip öncesi işlemiş faizin belirlenmesi gerekirken, mahkemenin portokolde işbu alacağın vade yani son ödeme tarihi açıkça yazılı olmadığından ve davacı davalıları, takibe konu işbu asıl alacağı ile ilgili olarak takipten önce usulüne uygun olarak temerrüde düşürdüğünü ihtar v.s. delil ve belgelerle ispat edemediğinden, davacının davalılardan takip öncesi dönem yönünden işlemiş faiz alacağının olmadığı yönündeki gerekçesi doğru olmamıştır.
Ayrıca, dava ve takibe konu edilen 230.000 Euro alacak 05/01/2011 tarihli protokolde düzenlenmiş olup, tutarı belli (muayyen) yani likit bir alacak olup davanın kabulü halinde icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğinden; mahkemece, dayanak protokoldeki alacağın muacceliyetinin şarta bağlı olması (yani devredilen hisse üzerindeki haciz ve tedbirlerin kalkması), bu şartların gerçekleştiği hususunun da yargılama ile ve dava sırasındaki yazışmalarla ancak tespit edilebilmiş olması nedeniyle niteliği itibariyle likit sayılan alacaklardan olmadığı kanaatiyle davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş; açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalılar yararına, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin herbir taraftan alınıp yekdiğerine verilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 26/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.