16. Ceza Dairesi 2018/2097 E. , 2018/1582 K.
"İçtihat Metni"İtirazla İlgili Mahkeme Kararı Adliye Mahkemesi 2. Ceza
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 17.07.2017 tarih ve 2017/904-2017/1386 sayılı kararı, Dairemizin 20.02.2018 tarih ve 2017/3550-2018/564 sayılı kararı ile “1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 Karar sayılı kararında bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olduğunun kabul edildiği dikkate alınarak, somut dosyada sanığın bylock kullanıcısı olup olmadığının atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında; temyiz aşamasında dosyaya gönderildiği anlaşılan ve sanığın bylock kullanıcısı olduğunu bildiren “Tespit ve Değerlendirme Tutanağı”nın CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunarak diyecekleri sorulması, ile tüm dosya kapsamının bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken sanığın bylock kullanıcısı olduğuna dair Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen eksik ve yetersiz olan 06.03.2017 tarihli yeni bylock CBS sorgu sonucuna dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,...” gerekçesiyle tüm deliller toplandıktan ve sanığın diyecekleri sorulduktan sonra toplanan delillere göre sanığın örgüt üyesi olup olmadığı ve/veya örgüt içindeki konumunun tespitine matuf olarak bozulmuş,
Yargıtay bozma kararından sonra dosyaya, Emniyet mahrem yapılanması kapsamında Emniyet Genel Müdürlüğü personelinin FETÖ/PDY üyeleri tarafından yapılan fişleme verilerinde sanık hakkında yapılan sorgulama sonucunda; sanığa “Fetö mensubiyeti olan, teslimiyeti sadakati ve bağlılığı üst seviyede olan kişileri ifade eden “A4” derecesinin verildiği tespitini içeren “Veri inceleme raporunun” gönderildiği görülmüştür.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca Dairemiz kararına itiraz edilmiş ise de,
Aşamalardaki beyanları getirtilmeyen ve mahkemece de dinlenmeyen itirafçı ...’ın beyanının, sanığın, örgütün nihai amacının kamuoyunca da bilinebilir hale geldiği dönmeden sonraki faaliyetlerine dair bilgi içermemesi, resmi üst yazı ekinde gönderilen 06.03.2017 ve 06.01.2017 tarihli diğer bylock sorgulamalarında ID bilgisinin bulunmaması karşısında, sanığın bylock kullanıcısı olup olmadığının atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olduğu ve dosyada mevcut, ID bilgisini içeren bylock sorgusunun da onaysız fotokopiden ibaret bulunmasına göre, bozma ilamında belirtildiği üzere; temyiz aşamasında dosyaya gelen bylock tespit ve değerlendirme tutanağı ve “Veri inceleme raporunun” CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunarak diyecekleri sorulması ile tüm dosya kapsamının bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken sanığın bylock kullanıcısı olduğuna dair Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen eksik ve yetersiz olan 06.03.2017 tarihli yeni bylock CBS sorgu sonucuna dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi kanuna aykırı görülmekle, 02.07.2012 gün ve 6352 sayılı Kanunun 99. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesine eklenen 2. ve 3. fıkra hükümleri uyarınca itiraz konusu değerlendirilmiş, itiraza konu kararımızın önceki kararda değişiklik yapılmasını gerektiren herhangi bir nedenin bulunmadığı, konunun Yargıtay Ceza Genel Kurulunca sonuca bağlanmasının uygun olduğu anlaşıldığından dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.05.2018 tarihinde üye ...’in muhalefeti ve oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY:
Sayın çoğunluğun, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Dairemizin 20.02.2018 tarih ve 2017/3550 esas, 2018/564 karar sayılı bozma kararına yapmış olduğu itiraz üzerine önceki kararda değişiklik yapılmasını gerektiren herhangi bir nedenin bulunmadığına ve dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na gönderilmesine ilişkin kararına aşağıdaki gerekçelerle iştirak etmek mümkün olmamıştır.
Anılan karara yönelik itirazın içerik ve gerekçesi, Dairemizin 20.02.2018 tarih ve 2017/3550 esas, 2018/564 karar sayılı kararında yazmış olduğum karşı oy yazısı ile bire bir aynı olup, itirazla örtüşmesi nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının yerinde olduğu ve kabulü gerektiği görüşüyle, sayın çoğunluğun önceki kararda değişiklik yapılmasını gerektiren herhangi bir nedenin bulunmadığına ve dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na gönderilmesine ilişkin düşüncelerine katılmamaktayım.