17. Hukuk Dairesi 2017/3341 E. , 2019/10469 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacılar (yaya) desteğine çarparak ölümüne neden olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacı eş ... için 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan, davacı eş ve çocuklar için 5.000,00"er TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulü ile davacı ..."nun, destekten yoksun kalma tazminatı talebinin kısmen kabulü ile 444,05 TL maddi, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacılardan ... için 2.000,00 TL davacı çocuklar için ayrı ayrı 500,00 er TL" den toplam 5.500,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmiş; davacı vekili tarafından tarafından temyiz edilen karar, Dairemizin 2016/409 Esas ve 2016/852 Karar sayılı ilamıyla "..mahkemece,
meydana gelen trafik kazası sonucu eşin ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğunun niteliği, kusur oranları da gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacılar için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde biraz daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 Sayılı HMK"nın geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 2016 yılı için 2.190,00 TL"ye çıkarılmıştır.
Temyize konu kararda, davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... için 750,00 şer TL TL manevi tazminata hükmedilmiş olup karar, anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceğinden, davacı vekilinin davacı çocuklar yönünden temyiz dilekçesinin hükmün kesin olması nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, uyulan bozma kararı gereğince karar verilmiş olmasına göre, davacılar vekilinin davacı eş ... yönünden yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilnin temyiz isteminin kesinlikten reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 13,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 11/11/2019 oybirliğiyle karar verildi.