11. Hukuk Dairesi 2016/6526 E. , 2017/529 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 08/06/2015 tarih ve 2014/18-2015/403 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 24.01.2017 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av.... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının davalı banka hesabında bulunan miktara dayanarak 27.12.2013 tarihine yönelik 2,12 ve 2,15 aralığında eşit dört parçada 500.000,00 Dolarlık "DCD" işlemini 22.000 Dolar risk primi karşılığında yapmak üzere davalı banka yönetiminden ... ile görüştüğünü, ancak Dolar/TL kurunda ortaya çıkan düşüş nedeni ile davalı bankanın aynı yetkilisinin telefon ederek çeşitli bahanelere sığınıp işlemi iptal etmek istediğini beyan ettiğini, davalıya müvekkili ile akdedilmiş olan sözleşmeye riayet edilmesi, aksi takdirde sözleşmeden rücu edilmesi sebebiyle müvekkilinin 22.000 USD bedelli zararının tazmin edilmesi için ihtar gönderildiğini, ancak talebinin kabul edilmediğini ileri sürerek; fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile davacının 22.000 USD zararının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşme öncesinde piyasadaki fiyatın araştırılmasına ilişkin olarak yapılan davacının kardeşi ile davalı banka çalışanı arasındaki telefon görüşmelerinin icap ve kabul olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığını, taraflar arasındaki 15.05.2013 tarihli Türev İşlemler Çerçeve Sözleşmesi hükümlerine göre, söz konusu opsiyon sözleşmesinin geçerli ve hukuken bağlayıcı olması için Opsiyon Sözleşmesi Teyit Formu"nun davacı müşteri tarafından imzalanarak işlemin teyit edilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, herhangi bir para cinsini, belirli bir vadede, müşterinin belirlemiş olduğu bir seviyeden alma hakkını bankaya satarak, karşılığında bankanın müşteriye prim ödemesi yaptığı bir opsiyon işleminin yapıldığı, telefonla yapılan görüşmede davalı banka çalışanı tarafından yurt dışı bankadan satın alınan fiyatta hatalı bildirimde bulunulduğu, akdedilen çerçeve sözleşme hükmüne göre bağlayıcı olması için bankadan davacı tarafça yazılı teyit istenilmediği, henüz ön görüşme aşamasında hata fark edildiğinden taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre banka tarafından işleme onay verilmediği, banka tarafından iptal edilen işlemden dolayı zarar meydana gelmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 26.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.