Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme - Terör örgütü propagandası yapma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3280 Esas 2018/1581 Karar Sayılı İlamı

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, Terör örgütü propagandası yapma
Hüküm : 1- Terör örgütü propagandası yapma suçundan; 3713 sayılı Kanunun 7/2-b-1-4, 7/2-2. cümle, TCK’nın 43/1, 62, 53 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2- Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan; 3713 sayılı Kanunun 7/4 ve CMK’nın 223/4. maddeleri uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına


Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin, “17.09.2015 ve 29.09.2015” yerine “2015” ve suç adının, “silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme” yerine “silahlı terör örgütüne üye olma” olarak gösterilmesi,
2-“23.12.2015” olan karar tarihinin gerekçeli kararın sonuç kısmına “24.12.2015” olarak yazılması,
3-Sanığın Facebook sayfasındaki paylaşımlarının silahlı terör örgütünün propagandasını yapmak suçunun yanında, 27 ağustos 2015 tarihindeki “nerede bizim gerillalar neden hala şehirlere inip bu insanlara yardım etmiyorlar bunları görmüyor musunuz hala neyi belliyorsunuz bu vahşi barbar şerefsiz insan sürüsüyle kardeş olmamızı mı bekliyorsunuz biz kardeş olmak istemiyoruz biz bu dökülen kanımızın hesabını istiyoruz. Yeter artık nerde bu PKK nerde bu HPG Sizden başka kimden yardım isteyebilir bu halk sizde sessiz kalırsanız bu halka yardıma gelmesseniz ne yapacak bu insanlar duy sesimi ey pkk ey duran kalkan murat karayılan cemil bayık bese hozat bahoz erdal sabri ok nuredin sofi ve diğerleri hepinize sesleniyorum bu halka yardıma gelin inin artık şehirlere ininde intikamımızı alalım ininde akan bu kürt kanına bi son verelim edi bese (yeter artık) her zaman biz mi öleceğiz dökülen kanımıza kan istiyoruz kan…” ve 10 eylül 2015 tarihli “hpg cizreye giden kitleye yardım etmeli güvenliği sağlamalıdır..hpg yi acil müdahaleye çağırıyorum. ordaki kitleye polisi ve askeri saldırı buna misilleme yapmalı hemde hemen…” şeklindeki paylaşımlarının TCK’nın 214. maddesinde düzenlenen suç işlemeye tahrik; 20 Ağustos 2015 tarihli, “İşte türkün gücü….Bunlar vıjıkı (ishal) olmuş galiba” ve 27 ağustos 2015 tarihindeki “her gün yeni bir katliamla güne başlamaktan bıktım artık yeter ulan yeter daha ne kadar öldüreceksiniz bizi ne kadar!! hala anlayamadın mı ey şerefsiz TC bizler vuruldukça çoğalırız. Geverden yükselen sesiz çığlığa ses verin ey kürdistan geverde yaşanan katliama sesiz kalan şerefsizdir..” şeklindeki paylaşımlarının aynı Kanunun 301. maddesinde düzenlenen Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama suçlarını oluşturup oluşturmayacağı değerlendirilerek bu suçlar yönünden kamu davası açtırılması cihetine gidilip, dava açılması halinde her iki dosyanın birleştirilmesi ve anılan suçlar yönünden paylaşım tarihleri itibariyle örgütsel bir çağrının olup olmadığı da araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun ve belirlenecek cezanın buna göre tayin ve takdiri gerekirken, silahlı terör örgütü adına suç işleme suçuna dayanak teşkil eden eylemlerin bir bütün halinde silahlı terör örgütünün propagandasını yapmak suçunu oluşturduğunun kabulü ile eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
4- Kabul ve uygulamaya göre de;
a)3713 sayılı Kanunun 7/2-1. cümle, 7/2-2.cümle ve TCK’nın 43. maddesi uyarınca belirlenen “5 yıl 12 ay ” hapis cezasından TCK’nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılırken cezanın, “5 yıl” yerine “4 yıl 12 ay” olarak belirlenmesi suretiyle eksik cezaya hükmedilmesi,
b)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafii ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca terör örgütü propagandası yapma, suç işlemeye tahrik ve Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama suçlarından verilecek toplam ceza süresi bakımından kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, silahlı terör örgütüne üye olamamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçu yönünden kazanılmış hakkının bulunmadığının tespitine, 09.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.