12. Ceza Dairesi 2018/89 E. , 2019/8910 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK"nın 85/2, 62, 53/6, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın idaresindeki yolcu minibüsü ile iki yönlü yolda seyir halinde iken önündeki kamyonu sollamak istediği sırada, karşı istikamete ayrılan şeride girerek karşı istikametten gelen otomobilin sol ön kısmına çarptığı ve savrularak soldaki kaldırma çıkıp kaldırım üzerindeki yayalara çarptığı olayda, sanığın çarptığı otomobilin sürücüsü ..."ın sanığın önündeki beyaz kamyonu sollarken makas attığına ilişkin, bu aracın arka koltuğunda yolcu olarak bulunan katılanlar Mevlüt ve Akife Aydın"ın ise sanığın kaza sırasında cep telefonuyla uğraştığı ve zikzak çizdiğine ilişkin beyanda bulunmalarına karşın, katılan ... ve Akife Aydın"ın bulundukları aracın arka koltuğunda oturmaları nedeniyle karşı yönden gelen ve önündeki kamyonu sollayarak karşılarına çıkan minibüs şöförü olan sanığın telefonla uğraşıp uğraşmadığını görmelerinin mümkün olmadığı, sanığın hatalı sollama sırasında direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeniyle savrulması doğal olup, bilinçli taksirle hareket ettiğine dair delil bulunmadığı, katılan ..."ın geçici raporuna göre yaralanmasının tespit edilmiş olduğu, katılan ..."ın yaralandığına ilişkin dosya içinde herhangi bir doktor raporu bulunmamakta ise de, sonuç olarak meydana gelen kaza neticesinde birden fazla kişinin yaralanmış olduğu dikkate alındığında, tebliğnamedeki sanık hakkında bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması gerektiği ve katılan ..."ın doktor raporunun, katılan ..."ın ise kesin doktor rapor raporunun alınması gerektiğine ilişkin bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan ... lehine vekalet ücreti takdir edilirken, katılanın isminin belirtilmemesi suretiyle infazda karışıklığa neden olunması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazı yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin
verdiği yetkiye istinaden; hükmün 6. bendindeki “katılan” ibaresinden sonra gelmek üzere “...” ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.