Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değildir. İİK.nun 169/a-6.maddesi; borçlunun itirazının İcra Mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde, kötü niyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklının, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği hükmünü içermektedir. Bononun yazı ile gösterilen miktar kısmı ile rakamla belirtilen miktarın farklı olması nedeniyle yazıya itibar edilerek fazla kısmın iptali istemi ve takipte talep edilen işlemiş faiz miktarına yönelik itirazlar borca itiraz niteliğinde olup bu itirazların kabul edildiği görülmektedir. Bonoda lehdar konumunda olan alacaklının kötü niyetli ve ağır kusurlu bulunduğu sonucuna varılmalıdır. O halde Mahkemece borçluların isteminin de bulunması karşısında itirazın kabul edilen kısmı üzerinden alacaklının tazminatla sorumlu tutulması gerekirken tazminata hükmedilmemesi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 28.03.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.