20. Hukuk Dairesi 2015/13727 E. , 2017/2979 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine, Orman Yönetimi ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili dava dilekçesinde, sınırlarını bildirdiği ... ilçesi, ... beldesinde bir kısmı ... mahallesinde bir kısmı.... mahallesinde bir kısmı bulunan tespit dışı taşınmazı müvekkilerinin murisinin imar ve ihya ettiğini, ölümü ile mirasçılarına geçtiğini, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkilleri yararına oluştuğunu belirterek müvekkilleri adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Hazine, çekişmeli yerin Hazine adına tescilini istemiştir.
Mahkemece; davanın kabulü ile ....... mahallesinde 30/10/2013 havale tarihli gerekçeli karara ek olan fen bilirkişisi heyetinin raporunda koordinatları belirtilen ve (A) (16033,28 m2), (B) (3079,20 m2) olarak gösterilen toplam 19112,48 m2"lik taşınmazın davacıların miras hisseleri oranında adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine, Orman Yönetimi ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, TMK"nın 713. maddesi uyarınca açılan tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 20.04.1990 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması, 1954 yılında yapılıp kesinleşen arazi kadastrosu vardır. Arazi kadastrosunun kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına, eski tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilenler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu saptandığına göre yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak, hüküm fıkrasının bir numaralı bendinde taşınmazın miras hisseleri oranında davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş iken miras bırakanın adının gösterilmemiş olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
Bu nedenle; hüküm fıkrasının bir numaralı bendinde yer alan “davacıların miras hisseleri oranında davacılar adına” ibarelerinin hükümden çıkartılarak, bunun yerine “muris .... ve .... oğlu 01.07.1903 doğum tarihli ..."ın mirasçıları olan davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..."in miras hisseleri oranında adlarına” kelimesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı HMK"nın 370/2 maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 10/04/2017 günü oy birliği ile karar verildi.