11. Hukuk Dairesi 2019/1451 E. , 2020/289 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 23/11/2017 tarih ve 2014/202 E- 2017/697 K. sayılı kararın asıl ve birleşen davada davalı Şirket vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi"nce verilen 31/12/2018 tarih ve 2018/623 E- 2018/2184 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi asıl ve birleşen davada davalı Şirket vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun"un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle
dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili derneğin 1951 yılında kurulduğunu, hizmetlerinin tüm ülkede ""Amerikan Kültür"" ve ""..."" olarak bilindiğini, davalı şirket ve derneğin bu durumdan yararlandığını, kendi adlarına çok sayıda ...’’ ibareli markayı tescil ettirdiklerini, bu şekilde müvekkili markasının tanınmışlığından yararlandıklarını, davalılar adına tescilli markaların esaslı unsurunun ""Amerikan Kültür"" ibarelerinden oluştuğunu, davalıların kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, davalılar adına tescilli markaların hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili; davanın süresi içerisinde açılmadığını, gerçek hak sahibinin müvekkilleri olduğunu, ‘’...’’ ibaresini ülkemizde davalıların tanınmış hale getirdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafın davalı yanca daha önce adına tescil edilen 2004/30818 nolu ‘’...’’ ibareli markanın hükümsüzlüğü için Eskişehir 3 Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davada verilen hükümsüzlük kararının Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 20.03.2012 tarih 2010/2726 esas 2012/4239 karar sayılı ilamı ile onandığı, bu karar ile davacının Amerikan Kültür ibaresi üzerinde öncelikli hak sahibi olduğu hususunun yargısal bir sıfata büründüğü, buna rağmen davalı tarafça bu ibareyi andıran ve bu ibare kapsamında değerlendirilebilecek davaya konu markalar ile ilgili tescil taleplerinin devam ettiği, öncesinde alınan markaların da kullanımına devam edilmesinin açıkça kötü niyet olarak kabul edilmesi gerektiği gerekçeleriyle, asıl davanın kısmen kabulü ile TPMK’nın 2007/54386 numaralı “ amerikan kültür şekil“ ibareli, 2008/05910 numaralı “ amerikan kültür şekil “ ibareli, 2008/39696 numaralı “ akd dil okulları “ ibareli, 2008/55695 numaralı “ avrupa amerikan kültür merkezi “ ibareli, 2008/55696 numaralı “ asya amerikan kültür merkezi “ ibareli, 2009/17320 numaralı “ amerikan kültür ilköğretim okulu “ ibareli, 2009/17321 numaralı “ amerikan kültür lisesi “ ibareli, 2009/17330 numaralı “ amerikan kültür koleji “ ibareli, 2009/17336 numaralı “ ingiliz & amerikan kültür merkezleri “ ibareli, 2009/17499 numaralı “ american cultural language school “ ibareli, 2009/18599 numaralı “ istanbul amerikan kültür yabancı dil kursu “ ibareli, 2009/60817 numaralı “ birleşik amerikan kültür merkezleri “ ibareli, 2009/64892 numaralı “ amerikan kültür dergisi “ ibareli, 2009/67424 numaralı “ markalar diyarı early english by american culture ages 7 to 14 yrs “ ibareli, 2010/19647 numaralı “ akd erken dil eğitim “ ibareli, 2010/20831 numaralı “ erken amerikan ilgilizcesi by akd “ ibareli markaların 41. sınıf yönünden Hükümsüzlüğüne, davaya konu 2009/53623 ve 2009/17323 no"lu markalar yönünden feragat edilip marka kendiliğinden hükümsüz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davalı ... adına açılan davanın pasif dava ehliyeti yokluğundan reddine, birleşen davanın kabulüne ile davalı adına tescilli markaların hükümsüzlüğüne karar verilmiş, karara karşı asıl ve birleşen davada davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesinde; davacı adına tescilli bir marka bulunmadığı ancak davacının ""Amerikan Kültür"" ve ""..."" ibareli markaları kullandığı, markaya konu ibarelerin 1911 yılından beri kullanıldığı ve bu kullanım davalılar arasında bağ olduğu hususunun da davalı tarafından kanıtlanamadığı, bu durumda tescilsiz kullanımların öncelikle davacı dernek tarafından yapıldığı, Eskişehir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen kararın karar düzeltme aşamasında husumet yönünden bozulmuş olması nedeniyle ortada kesinleşen bir karardan bahsetmek mümkün olmasa da, onama kararının eldeki dava dosyası yönünden güçlü bir delil teşkil ettiği, ayrıca davalı şirket tarafından yaptırılan çok sayıda tescil, davacının öncelik hakkının bilinirliği gibi hususlar göz önüne alındığında, davalı şirket yönünden kötü niyet koşullarının da oluştuğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davada davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı şirket vekili asıl ve birleşen dosya yönünden temyiz etmiştir.
1-Dava, markanın hükümzsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece, yukarıda yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş, bölge adliye mahkemesince, yukarıda yazılı nedenlerle gerekçe değiştirilerek asıl ve birleşen davada davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
6100 sayılı HMK"nın 353/1-b. 2. maddesi "Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında duruşma yapılmadan karar verilir." hükmünü haiz olup, anılan hüküm doğrultusunda Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekirken HMK 353/1-b-1. maddesi uyarınca başvurunun esastan reddine dair karar verilmesi yerinde görülmediğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının re"sen bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, asıl ve birleşen davada davalı şirket vekilinin esasa yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının re"sen BOZULMASINA, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 13/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.