19. Ceza Dairesi Esas No: 2020/4515 Karar No: 2021/1826 Karar Tarihi: 18.02.2021
5187 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/4515 Esas 2021/1826 Karar Sayılı İlamı
19. Ceza Dairesi 2020/4515 E. , 2021/1826 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5187 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. Ancak; Sabah Gazetesi’nin 27/10/2014 tarihli nüshasının ilk sayfasında ve 8. sayfasında yayımlanan “Paralel’in En Büyük Vurgunu” başlıklı yazılar nedeniyle ilgilisi ... vekili Avukat ...’ın vaki düzeltme ve cevap isteminin kabulü ile tekzip metninin yayımlanmasına dair ... 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 10/11/2014 tarihli ve 2014/3984 değişik iş sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin merci ... 5. Sulh Ceza Hâkimliğinin 08/12/2014 tarihli ve 2014/4470 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Adalet Bakanlığı"nın 18/08/2016 gün ve 6925 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28/09/2016 gün ve KYB. 2016/ 349359 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmiş olup, Dairemizin 2016/13059 Esas, 2017/5902 Karar numaralı ilamı ile 19/06/2017 tarihinde, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemi yerinde görülerek itirazın reddine ilişkin ... 5. Sulh Ceza Hâkimliğinin 08/12/2014 tarihli ve 2014/4470 değişik iş sayılı sayılı kararının CMK"nin 309/4-a maddesi uyarınca bozulmasına karar verildiği anlaşılmakla atılı suçun unsurları oluşmadığından sanığın beraatine karar verilmesinde zorunluluk bulunması, Kabule göre de, 1- Dairemizin 28.09.2020 tarihli 2020/1515 E. 2020/11589 K. sayılı kararında gerekçeleri belirtildiği üzere; Basit yargılama usulüne dair esasları düzenleyen ve hükümden sonra (24.10.2019 tarihinde) yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunla değişik 5271 sayılı "basit yargılama usulü" başlıklı CMK"nin 251/3. maddesinin sadece bir usul hükmü olmadığı, aynı zamanda maddi ceza hukukuna dair bir hüküm olduğu, bu nedenle basit yargılama usulünün yürürlük tarihini gösteren Geçici 5/(1)-d. maddesinde yazılı "hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalar yönünden" kısmının Anayasa ve uluslararası sözleşme metinlerinde düzenlenen "suç ve cezaların kanuniliği" ve "lehe kanun" ilkelerine aykırı olduğu, Anayasa"ya ve tarafı olduğumuz temel haklara dair uluslararası sözleşmelere (ve özellikle AİHS"ye) aykırı bu durumun Yüksek Yargıtay tarafından dikkate alınması gerektiği anlaşılmakla, Mahkemece sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikteki "basit yargılama usulünün" uygulanma şartları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi mecburiyeti, 2- Suç tarihinin gerekçeli karar başlığında 19/12/2014 yerine 18/12/2014 olarak yazılması. Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 18/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.