20. Ceza Dairesi Esas No: 2019/3301 Karar No: 2020/1786 Karar Tarihi: 11.03.2020
Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2019/3301 Esas 2020/1786 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkumiyet kararı vermiştir. Ancak, gizli soruşturmacı kullanılmasına ilişkin kanun maddelerinin gerekliliklerinin yerine getirilmediği ve TCK'nın 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle yeniden belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur. Örgüt faaliyeti çerçevesinde olmadığı için gizli soruşturmacı kullanılamayacağı belirtilen CMK'nın 139. maddesi de vurgulanarak, tanık olarak dinlenilerek elde edilen bilgilerin delil olarak değerlendirilebileceği ifade edilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: CMK'nın 139. maddesi (4. fıkra), 6763 sayılı yasa ile değişiklikten önceki CMK'nın 139/3. maddesi, TCK'nın 53. maddesi.
20. Ceza Dairesi 2019/3301 E. , 2020/1786 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : İSTANBUL 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 1-Gizli soruşturmacı görevlendirilmesine ilişkin kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan CMK"nın 139. maddesine göre gizli soruşturmacı görevlendirilebilmesi için işlenen suçun kanunda sayılan ve gizli soruşturmacı kullanılabilecek suçlardan olması, suçun işlendiği konusunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması, başka yolla delil elde etme imkanının bulunmaması, suçun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmiş bir suç olması halinde yetkili ve görevli mahkemece gizli soruşturmacı görevlendirilecektir. Somut olayda dava konusu suç, uyuşturucu madde ticareti yapma suçu olduğu ancak örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suç olmadığı; 6763 sayılı yasa ile değişiklikten önceki CMK"nın 139. maddesinin 4. fıkrasına göre örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmeyen suçlarda gizli soruşturmacı görevlendirilemeyeceği dosya kapsamından anlaşılmıştır. Yapılan soruşturma işlemleri kovuşturma kapsamı ve tüm dosya içeriğine göre sonuç olarak; Suçun sübutunun tespiti için sanıklardan uyuşturucu madde alma - temin etme eylemini gerçekleştiren gizli soruşturmacılar kolluk görevlisi ise "suçu ve faili belirleme, suçla ilgili delilleri toplama" konusunda faaliyette bulunabileceklerinden, öncelikle gizli soruşturmacıların adli kolluk görevlisi olup olmadığının sorulması, gizli soruşturmacıların adli kolluk görevlisi olmadığının tespiti halinde “suçu ve faili belirleme, suçla ilgili delilleri toplama” konusunda faaliyette bulunamayacaklarından bu yöntemle elde edilen bilgilerin delil olarak değerlendirilemeyeceği, adli kolluk görevlisi ise 6763 sayılı yasa ile değişiklikten önceki CMK"nın 139/3. maddesi hükmü de gözetilerek, gizli soruşturmacıların tanık olarak dinlenilip sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile hüküm kurulması, 2-Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz itirazı bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA, 11.03.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.