20. Hukuk Dairesi 2017/6331 E. , 2020/593 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... ve arkadaşları tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Tapuda paylı olarak davalılar adına kayıtlı olan eski ... köyü 170 parsel sayılı 6167 m² yüzölçümlü taşınmaz, 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22. madde 2. fıkra (a) bendi hükmüne göre yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması sırasında, 27843 ada 50 parsel sayısı, 6162,94 m² yüzölçümü ve yeni haritası ile malik hanesi “tapu kütüğünde olduğu gibi” şeklinde tesbit edilmiş, 3402 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 09.06.2010 ilâ 08.07.2010 tarihleri arasında ilan edilmiştir.
Orman Yönetimi, 07.07.2010 tarihli dilekçeyle, çekişmeli taşınmazın bir bölümünün yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde bırakıldığı, daha sonra yapılan aplikasyon çalışmalarında da bu durumun değişmediği iddiasıyla tahdid içinde kalan bölümün tesbitinin iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, çekişmeli parselin 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yer niteliğiyle tapuda Hazine adına kayıtlıyken davalılara satıldığı ve Hazinenin temliki ile oluştuğundan orman sınırları dışında olduğu, tekrar orman sınırları içinde kaldığı savıyla açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olduğu, çekişmeli parsele ilişkin yapılan yenileme kadastrosunun teknik çalışmalarla sınırlı olduğu, bu kadastroda mülkiyet değişikliği yapılamayacağı, tapu siciline geçmiş veya geçmemiş mülkiyet ve mülkiyete ilişkin hakların inceleme konusu yapılamayacağı, davanın kesinleşmiş tutanağa karşı açılan mülkiyete ilişkin bir nitelik taşıdığı, 2859 sayılı Kanunun 4/1. maddesi gereğince bu hakların inceleme konusu yapılamayacağı, yenileme çalışmasında ilk kadastroda belirlenen sınırlara uyulacağı, tapudaki maliklerin intikal ve ifraz işlemine tabi tutulmaksızın olduğu gibi tapu siciline aktarılacağı gerekçeleriyle davanın reddine ve dava konusu ... ilçesi, ... köyü eski 170 yeni 27843 ada 50 parsel sayılı taşınmazın 6162,94 m² yüzölçümü ile tapu kütüğüne aynen aktarılmasına, yüzölçümünün ve sınırlarının düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 24.06.2013 tarih, 2013/514- 7037 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında:""Mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendine göre, ancak teknik çalışmalar yapılabileceği, yenileme kadastrosu nedeniyle tapu siciline geçmiş ya da geçmemiş mülkiyete ilişkin hakların inceleme konusu yapılamayacağı gibi gerekçelerle, keşif ve inceleme yapılmadan davanın reddine karar verilmiş
ise de, dava dilekçesinden, davanın mülkiyet hakkına mı yoksa 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işlemine mi yönelik olduğu veyahut her iki istemi de birlikte mi içerdiği hususları net olarak anlaşılamamaktadır.
Bu nedenle, mahkemece; Hukuk Genel Kurulunun 05.12.2012 günlü 2012/20 - 874 E. - 1016 K. ve 2012/20 - 875 E. - 1017 K. sayılı kararlarında da benimsediği üzere, davacı ... Yönetimi vekiline dava dilekçesi açıklattırılıp, davanın sadece 22/2-a bendi uyarınca yapılan kadastro paftalarının yenilenmesi çalışmasına itiraza mı yoksa mülkiyete mi ilişkin olduğu veya her iki istemi de birlikte mi içerdiği hususları belirlenmeli, davanın sadece mülkiyete ilişkin olması halinde, mahkemece başkaca araştırma yapılmadan görevsizlik kararı verilmeli; yalnızca paftaların yenilenmesi işlemine itiraz veya her iki isteme de yönelik olduğu belirlendiği takdirde ise, çekişmeli parselin yenilemeden önceki ilk tesisinden itibaren, miktar, cins ve malik değişikliklerini, ifraz ve tevhitleri gösteren tapu kayıtları, tutanak ve haritaları ile yenilemeden sonraki çapı haritası ve tutanağı, davalı tarafın tutunduğu mahkeme kararlarına ilişkin dosya asılları getirtilerek, harita ve jeodezi uzmanı bilirkişi vasıtasıyla keşif ve inceleme yapılarak, çalışmanın 3402 sayılı Kanunun 22/2. madde (a) bendiyle, Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin 26.11.2006 gün ve 26361 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Yönetmelik hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı saptanmalı, bu konuda bilirkişiden bilimsel verileri içeren rapor alınmalı ve toplanan delillere göre 3402 sayılı Kanunun 22/2. madde (a) bendine göre yapılan kadastro işlemine yönelik davanın esasına ilişkin bir karar verilmeli; davacı ... Yönetiminin, çekişmeli taşınmazın kısmen orman tahdidinin içinde kaldığı iddiasıyla bu bölümün tesbitinin iptalini ve orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemi, dava konusu parselin mülkiyetine yönelik bir hakka ilişkin olduğundan, bu talep yönünden görevsizliğe karar verilmesi""gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama neticesinde davanın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesine yapılan itirazın reddi ile, ... ili, ... ilçesi, ... köyü eski 170 parsel, yeni 27843 ada 50 parselde kayıtlı taşınmaz yönünden Kadastro Kanununun 22/a maddesi uyarınca oluşturulan uygulama tutanağındaki gibi taşınmazın 6162,94 m2 yüzölçümü ile tapuya tesciline, dava konusu taşınmazın orman sınırları içerisinde kaldığından bahisle mülkiyete ilişkin iddiası yönünden mahkememizin görevsizliğine, karar verilmiş hükmün temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine dosya mülkiyet iddiası yönünden görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davacının davasının kabulüne, ... ili, ... ilçesi, ... köyü 27843 ada 50 parselin davalılar adına olan tapunun iptali ile orman olarak Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılardan ... ve arkadaşları tarafından temyiz edilmiştir
Dava tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
... köyünde 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1942 yılında yapılarak kesinleşen orman tahdidi, 5653 sayılı Kanuna göre 1953 yılında yapılan maki tefrik çalışması, 14.05.1980 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması ile 23.12.1988 tarihinde ilân edilen 2/B madde uygulaması bulunmaktadırMahkemece davanın kabulüne 27843 ada 50 parsel sayılı (eski 170 nolu parsel) taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş ise de; dosyadaki kanıt ve belgelerden; yörede 1963 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında 4753 sayılı Kanun uyarınca oluşan Mart 1952 tarih ve 366 numaralı tapu kaydı uygulanmak suretiyle 80 parsel sayılı taşınmazın dava dışı Tevfik Konukçu adına tespit edildiği, 1987 yılında yapılan satış ile S.S. Zümrüt Kent Arsa Edindirme Yapı Kooperatifi adına tapu kaydı oluştuğu ve ifrazen 166 ilâ 174 parsellere gittiği daha sonra davalı kişiler tarafından taşınmazın satın alındığı anlaşılmaktadır. Ancak mahkemece dava konusu taşınmazın evveliyat
ile geldisi olan 80 parsel nolu taşınmaz hakkında açılmış bir dava olup olmadığı ve davacıların temyiz dilekçesinde de açıkladıkları dava dosyaları ve akıbetleri araştırılmamış ayrıca komşu taşınmazları incelenmemiştir.
O halde mahkemece dava konusu taşınmaz ile ilgili öncesinde açılmış bir dava var ise bu dava dosyası dosya içine alınmalı önceki fen bilirkişisi dışında bir fen bilirkişisi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte eski dava dosyası ve krokisi dava konusu taşınmaz başında uygulanarak aynı yere ilişkin olup olmadıkları yönünde fen bilirkişisinden krokili rapor alınmalı kesin hüküm niteliğinde olup olmadığı belirlenmeli, komşu taşınmazlara ilişkin dava dosyaları dosya içine alınarak tüm deliller ile birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılardan ... ve arkadaşlarının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 10/02/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.