12. Ceza Dairesi 2019/8899 E. , 2019/8903 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Hakimliği
Karar tarihi : 12/03/2019
Taksirle yaralama suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 21/02/2018 tarihli ve 2017/191810 soruşturma 2018/31249 karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 12/03/2019 tarih ve 2019/2119 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, dosya kapsamına göre, şüpheli hakkında kusuru bulunmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de, mağdur çocuğun sağ el 2. parmağının kopması ile sonuçlanan olayda şüphelinin savunması ve geçici adli rapor doğrultusunda adli tıp kurumundan rapor alınmadığı, şüphelinin komşularından yardım istediği ve hasteneye gittikleri şeklindeki beyanı uyarınca komşularının tanık olarak dinlenmediği, kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik 25/02/2019 tarihli müşteki vekilinin itiraz dilekçesinde, olay günü olan 15/11/2017 tarihinde şüphelinin uyuşturucu madde kullandığına dair İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/151120 sayısı ile soruşturma yürütüldüğünün belirtilmesi karşısında bu dosyasının getirtilerek incelenmediği anlaşılmakla, eksik soruşturma ile verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın bu yönden kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Hakimliğinin 12/03/2019 tarih ve 2019/2119 değişik iş sayılı kararının bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 29/05/2019 gün ve 94660652-105-34-7121-2019-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ kılınmakla;
Oluşa ve dosya kapsamına göre; olay tarihinde yaklaşık 3,5 yaşında olan mağdurun sağ el 2. parmağı ampute halde hastaneye başvurduğu, parça bulunmadığı için yaranın kapatıldığı, mağdurun anne ve babası boşanmış olup velayetinin anneye verildiği, mağdurun annesi olan şüphelinin evde temizlik yaptığı sırada mağdurun elinin kanadığını gördüğü, parmağını elektrik süpürgesinin motor kısmına kaptırdığını düşündüğünü beyan ettiği, mağdurun babası olan müştekinin ise çocukların bakımını ihmal ederek mağdurun yaralanmasına sebep olduğu iddiasıyla şüpheliden şikayetçi olduğu, yürütülen soruşturma neticesinde şüpheli hakkında kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, müşteki vekili tarafından takipsizlik kararına itiraz edildiği, itirazı inceleyen İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Hakimliğince karar usul ve yasaya uygun görülerek itirazın reddine karar verildiği anlaşılmış ise de, müşteki vekilinin itiraz dilekçesi ekinde mağdur ile halası arasında geçtiği iddia edilen ses kaydının sunulduğu, ses kaydı incelendiğinde kayıttaki çocuğun parmağına ne olduğu sorulduğunda annesinin bıçakla kestiğini söylediği, yürütülen soruşturmada olaya konu elektrik süpürgesi üzerinde herhangi bir inceleme yapılmadığı, mağdurun yaralanmasının niteliğine ilişkin kesin rapor alınmadığı dikkate alındığında, mağdurun gerekli muayenesi yaptırılarak meydana gelen yaralanmanın elektrik süpürgesine parmağını kaptırması sonucu mu, yoksa bıçakla kesilmesi sonucu mu meydana geldiğine ilişkin rapor alınması, olaya konu elektrik süpürgesi üzerinde inceleme yaptırılarak 3,5 yaşındaki mağdurun parmağını süpürgeye kaptırarak yaralanmasının mümkün olup olmadığına ilişkin bilirkişi raporu alınması, mağdur ile ablası Irmak’ın olaya ilişkin ifadelerinin alınması, olay sonrası şüphelinin mağduru hastaneye götürmek için yardım istediği belirtilen komşularının kimliği tespit edilerek tanık sıfatıyla ifadelerinin alınması gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi,
İsabetsiz olup, kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 12/03/2019 tarih ve 2019/2119 değişik iş sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE; 17/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.