16. Ceza Dairesi 2018/104 E. , 2018/1575 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
TALEP:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04.01.2018 tarih 2018/622 sayılı talep yazısıyla;
Suç işleme amacıyla örgüt kurma suçundan sanıklar ..., ..., ... ve Yaşam Ayamefe"nin 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 220/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına dair İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.03.2017 tarihli ve 2009/202 esas, 2017/83 sayılı kararının müteakip İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin 29.09.2017 tarihli 2017/1984 esas, 2017/2220 sayılı kararı ile istinaf isteminin esastan reddine karar verilerek kesinleşmesini müteakip, hükümlülerin yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin aynı mahkemenin 08.12.2017 tarihli ve aynı sayılı ek kararına yönelik itirazın kabulüne hükümlüler müdafilerinin yargılanmanın yenilenmesi taleplerinin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 319/1. maddesi uyarınca kabule şayan olduğuna, hükümlülerin infazlarının durdurulmasına dair İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.12.2017 tarihli ve 2017/938 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.12.2017 tarihli ve 2017/938 değişik iş sayılı kararının kabul gerekçesinde; İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/202 esas sayılı dosyasında mahkumiyet kararı verilen örgüt kurma suçuna ilişkin olarak, İstanbul 42. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/18 esas sayılı dava dosyası ve İstanbul 53. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/358 esas sayılı dava dosyası kapsamında da internet aracılığı ile kurulmuş siteler üzerinden spor, şans oyunları ve poker oyunları oynatılması şeklinde suç işlemek amacıyla örgüt kurulması nedeniyle yargılama yapıldığı, bu nedenle bu amaçla gerçekleştirilen eylemler açısından tek bir örgütten bahsedilmesi ve hükümlülerin hukuki durumunun bu dosyalar ile birlikte değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle, hükümlüler vekilinin itirazının kabulü ile yargılamanın yenilenmesi taleplerinin kabule şayan olduğuna ve infazlarının durdurulmasına karar verilmiş olup, yargılanmasının yenilenmesi koşullarının oluşmadığı gözetilerek itirazın reddi yerine itirazın kabulüne karar verilmesinin CMK’nın 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması talep ve mevcut evrak dairemize gönderilmiştir.
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
I- HUKUKSAL DEĞERLENDİRME:
1-İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 08.12.2017 tarihli yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin ek kararın hükümlüler ..., ... ve ... hakkında olduğu, hükümlü ... Ayamefe hakkında yargılamanın yenilenmesi talebine ilişkin mahkemesince verilmiş bir ek karar bulunmadığı, hükümlü ... Ayamefe hakkında yargılamanın yenilenmesi talebini inceleme görev ve yetkisinin hükmü veren İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesinde bulunduğu gözetilmeksizin, hükümlüler ..., ... ve ... haklarında verilen 08.12.2017 tarihli ek kararı itirazen inceleyen merci tarafından, hükümlü ... Ayamefe hakkında yargılamanın yenilenmesi talebinin kabule şayan olduğuna ve infazın durdurulmasına karar verilmesinde,
2-Kesinleşmiş bir hükümle sonuçlanan davanın hükümlü lehine yargılamanın yenilenmesi yoluyla tekrar görülebilmesi için 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 311. maddesi uyarınca;
a)Duruşmada kullanılan ve hükmü etkileyen bir belgenin sahteliği anlaşılması,
b)Yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek biçimde hükümlü aleyhine kasıt veya ihmal ile gerçek dışı tanıklıkta bulunduğu veya oy verdiği anlaşılması,
c)Hükme katılmış olan hâkimlerden biri, hükümlünün neden olduğu kusur dışında, aleyhine ceza kovuşturmasını veya bir ceza ile mahkûmiyetini gerektirecek biçimde görevlerini yapmada kusur etmiş olması,
d)Ceza hükmü hukuk mahkemesinin bir hükmüne dayandırılmış olup da bu hüküm kesinleşmiş diğer bir hüküm ile ortadan kaldırılması,
e)Yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunlar yalnız başına veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne alındıklarında sanığın beraatini veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygulanması ile mahkûm edilmesini gerektirecek nitelikte olması,
f)Ceza hükmünün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin ve hükmün bu aykırılığa dayandığının, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması, hallerinde mümkün bulunduğu, hükümlüler vekili tarafından yargılamanın yenilenmesi talebine dayanak yapılan iddiaların ise yargılama aşamasına ilişkin olduğu ve hükmün kesinleşmesinden sonra ortaya çıkan yeni bir olay yahut delil bulunmadığı,
Dosya kapsamına göre mahkumiyete konu İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.03.2017 tarih ve 2009/202 esas, 2017/83 karar sayılı dosyasında suç tarihinin 2008 yılı Ocak ayı ile 2009 yılı Ocak ayı, iddianame tarihinin 28.05.2009, yakalanma tarihinin 19.01.2009 olduğu, İstanbul 42. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/18 esas sayılı dosyasında suç tarihinin 2016 yılı, iddianame tarihinin 22.12.2016, sanığın yakalanma tarihinin 07.09.2016 olduğu, İstanbul 53. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/358 esas sayılı dosyasında ise suç tarihinin 2009 ila 2014 yılları arası, iddianame tarihinin 28.07.2016, yakalanma tarihinin 20.10.2015 olup anılan dava dosyaları içeriklerine göre; örgüt yöneticiliği veya üyeliği mütemadi suç olup hukuki ve fiili kesinti gerçekleşinceye kadar gerçekleştirilen örgütsel faaliyetlerin bir suç oluşturacağı, temadi bittikten sonra eylemlerin devamı halinde ayrı bir örgüt üyeliği veya yöneticilik suçunun oluşumuna sebebiyet verilmiş olacağından iddianame ve sanıkların yakalanma tarihlerine göre ortada mükerrer bir davadan söz edilemeyeceğinden kesinleşmiş dava dosyasının sonradan açılan davalarla birleştirme zorunluluğu bulunmadığı halde, aksine kabul ile bu nedenle yargılamanın yenilenme talebinin kabule şayan görülmesi yasaya aykırı olduğundan Kanun Yararına Bozma talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
II-KARAR:
1)Yukarıda açıklanan nedenlerle 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.12.2017 tarih ve 2017/938 Değişik İş sayılı kararının KANUN YARARINA BOZULMASINA,
2)Dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.