23. Hukuk Dairesi 2015/1691 E. , 2015/2838 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı kooperatif temsilcileri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı, davalı kooperatifin kurucu üyesi olduğunu, 24.06.2011 günlü genel kurula katılmak istediğini, elinde mahkeme kararı olduğu halde divan, yönetim kurulu ve ...temsilcileri tarafından engellendiğini, bu hususta tutanağa hazirun olarak imza atmasına da engel olunduğunu, genel kurul toplantı ve yeter sayılarının bulunmadığını ileri sürerek, 24.06.2011 tarihli genel kurulun ve alınan tüm kararlarının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı temsilcisi, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacının iptali istenen genel kurulun yapıldığı sırada kooperatifin üyesi olduğu, ancak genel kurul toplantı tutanağında kendisinin imzasının bulunmadığı, dinlenen tanık beyanlarına göre de davacının genel kurulda hazır olduğu beyan edildiğinden yasa uyarınca genel kurula alınmama nedenine ilişkin herhangi bir kayıt tutulmayan davacının oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile 24.06.2011 tarihli genel kurul kararının iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalı temsilcileri temyiz etmiştir.
Dava, kooperatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
Hukuki yarar dava koşulu olup, mahkeme dava şartlarını re"sen incelemekle görevlidir. Hukuki yararın sadece dava tarihi itibariyle değil, dava devam ettiği sürece ve hükmün kesinleşmesine kadar devamı da gereklidir. Gerçekten de, ortaklık hak ve sıfatına bağlı olarak dava açan kişinin, şayet yargılama sırasında bu ortaklık sıfatı sona erecek olursa, artık davayı takip ve sonuçlandırmakta hukuki yararı kalmaz. Genel kurul kararının iptali davasını üye olmayan bir kişi açamayacağından, ihraç kararına ilişkin hüküm kesinleşmeden, genel kurul kararının iptaline ilişkin davanın esasına girilemez.
Dosya içinde bulunan ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/374 E., 2011/368 K. sayılı dosyasında mevcut 07.02.2011 düzenleme tarihli ihtarnameden davacının davalı kooperatiften ihraç edildiği anlaşılmaktadır. Dairemizin 30.12.2013 ve 28.05.2014 tarihli geri çevirme kararları ile davacının ihracının kesinleşip kesinleşmediği ve ihraç kararının iptali istemine ilişkin dava açılıp açılmadığı sorulmuş ise de davacıya tebligat yapılamadığından bu husus açıklığa kavuşturulamamıştır.
Bu durumda, mahkemece, davacının davalı kooperatiften ihracına ilişkin kararın kesinleşip kesinleşmediği, ihraç kararının iptali istemiyle dava açılıp açılmadığı araştırılarak dava açılmışsa sonuçlanıp kesinleşmesinin beklenmesi, dava açılmamak suretiyle ya da dava açılıp reddine karar verilmesi üzerine ihraç kararı kesinleşeceğinden ortaklık sıfatı sona eren davacının genel kurul kararının iptali davasını açmakta hukuki yararı kalmadığı gerekçesiyle, HMK"nın 114/1-h ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekir.
Davacının kooperatif ortaklığından ihracına ilişkin kararın iptali istemi ile açılan davanın kabulüne karar verilmesi durumunda da; davacının, 24.06.2011 tarihli genel kurula katılıp oy kullanmasının engellendiği gerekçesine dayanarak işbu davayı açması karşısında, genel kurulun toplantı ve karar yeter sayısının yasa ve anasözleşme hükümlerine uygun olduğu, alınan kararlarda yasaya, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı bir yön bulunmadığı ve toplantıda davacının doğrudan şahsını ilgilendiren bir karar alınmadığı gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı temsilcilerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.