Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın sair temyiz itirazlarının reddine ancak; Kasıtlı suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütlerden olan failin kastı, suçun işleniş biçimi ile meydana gelen tehlikenin ağırlığı nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken; idaresindeki araçla seyir halinde iken, trafiği tehlikeye düşürecek şekilde hızlı gittiğine ilişikin ihbar üzerine durdurulmak istenilen, ancak dur ihtarına uymayarak takip sonucu yakalanarak olaydan yaklaşık 1,5 saat sonra yapılan ölçüme göre 0,96 promil alkollü olduğu tespit edilen sanık hakkında, kastının yoğunluğu ve meydana gelen tehlikenin ağırlığı gözetilerek, temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi isabetli olmakla birlikte, hak ve nesafete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, benzer olaylar ile karşılaştırıldığında eylem ile ceza arasındaki dengeyi bozacak, adalet ve hakkaniyete uygun düşmeyecek biçimde yetersiz gerekçe ile alt sınırdan çok fazla uzaklaşılarak, teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi ve halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 17/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.