14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/15068 Karar No: 2017/5654 Karar Tarihi: 04.07.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/15068 Esas 2017/5654 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2015/15068 E. , 2017/5654 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.12.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Davacı vekili,... İli, ... İlçesi, 165 ada 4 parsel numaralı taşınmazda ortaklığın mümkünse aynen taksim, değilse satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazda ortaklığının satış suretiyle giderilmesine karar vermiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK"nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir. Somut olayda, davacı vekili dava konusu taşınmazdaki ağaçların davalıya ait olduğunu kabul etmiş, 2 adet yapının ise 1/2 oranında paylı olduğunu belirtmiş ve bu yönde muhdesat oranlaması kurulmuştur. Davalı vekili temyiz dilekçesinde dava konusu taşınmazdaki 2 adet tek katlı yapı için muhdesat iddiasında bulunmuştur. Mahkemece, muhdesatlar konusunda tarafların beyanı alındıktan sonra HMK"nın 165. maddesi uyarınca muhdesat üzerinde hak iddiasında bulunana dava açması için uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi ve bu davanın sonucuna göre oran belirlenerek davanın sonuçlandırılması, dava açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 04.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.