Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/14411
Karar No: 2015/7239
Karar Tarihi: 28.04.2015

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/14411 Esas 2015/7239 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/14411 E.  ,  2015/7239 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : DÜZCE 1. AİLE MAHKEMESİ
    TARİHİ : 14/03/2014
    NUMARASI : 2012/285-2014/210

    Taraflar arasındaki ziynet alacağı-iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dilekçesinde;tarafların 13.07.2009 tarihinde evlendiklerini,bu evliliklerinden bir müşterek çocukları olduğunu,davalının kusuru nedeni ile evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini,davalı tarafından Düzce Aile Mahkemesinde açılan boşanma davasının reddedildiğini,davacının tüm eşyalarına davalı tarafça el konulduğunu,tüm eşyaları ve ziynetlerinin davalıda olduğunu, belirterek 10 adet altın bilezik,9 adet burma bilezik,98 adet cumhuriyet altını ile müşterek çocukları Denizhan Kerem"e sünnet düğününde takılan 6 adet cumhuriyet altını ile kendisine ait 1 adet 600 TL değerinde kol saati ile 2.600 TL paranın aynen iadesini,mümkün olmadığı takdirde ise ziynet eşyaları yönünden ödeme günündeki rayici üzerinden ve yasal faizi ile,saat ve para için ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde;tarafların evlenmeleri sonrasında düğünde takılan tüm altınların davacıya verildiğini,ziynetlerin davacının zilyetliğinde olduğunu,talep edilen kol saatinin de davacıda olduğunu,davacının boşanma neticesinde kendi anahtarı ile müşterek haneye girerek eksik kalan eşyalarını da toplayarak gittiğini,davacının iddia ettiği kadar ziynet eşyasının olmasının mümkün olmadığını,davacının 2.600 TL parası olduğunu iddia ettiğini,ancak çalışmadığı için bu miktarda parası olduğu iddiasını da kabul etmediklerini,müşterek çocuğa ait olan 6 adet çeyrek altının ise evlilik sürecinde bozdurularak harcandığını,bu nedenle ekonomik durumları bozuk olduğu zaman bozdurularak harcanan müşterek çocuğa ait 6 adet çeyrek altının davacının rızası ile bozdurulup harcandığından bu yöndeki talebinin de hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece,davanın kısmen kabulü ile;her biri 22 ayar altın olmak üzere;her biri 11 gr.ağırlığında 4 adet,her biri 7,5 gr.ağırlığında 4 adet,her biri 10 gr.ağırlığında 2 adet,her biri 14 gr.ağırlığında 3 adet,her biri 17 gr.ağırlığında 2 adet,her biri 12 gr. Ağırlığında 4 adet bilezik ile 80 adet çeyrek altının davalı tarafından davacıya aynen iadesine,mümkün olmadığı takdirde ziynetlerin ödeme tarihindeki rayiç bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline,540 TL"nin ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesi, iadesi mümkün değilse bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
    Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi hükmü uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. İspat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden kimseye düşer. İleri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir.
    Somut olayda, davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyalarının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise kadın tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Bu bağlamda kural olarak davacı kadın, dava konusu ettiği ziynet eşyalarının varlığını ve evden ayrılırken bunların zorla elinden alındığını, ziynetlerin müşterek hanede ya da davalıda kaldığını ispat etmek zorundadır. Zira; olağan olan ziynet eşyasının kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz.Bu doğrultuda mahkemece, dinlenen davacı tanıklarının beyanları ile alınan bilirkişi raporları doğrultusunda davanın kısmen kabulüne yönelik kurulan hükümde isabetsizlik bulunmamaktadır.Ancak,hükümde ziynet eşyalarının ödeme tarihindeki rayiç bedeli üzerinden temerrüt tarihinden itibaren faiziyle tahsiline ilişkin kurulan hükmün infazda tereddüt oluşturacak mahiyette olduğu anlaşıldığından, bu husus hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi