14. Hukuk Dairesi 2015/256 E. , 2017/5650 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.09.2011 gününde ve 23.03.2013 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat birleştirilen dava ile kira kaybı nedeniyle tazminat talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; asıl davanın ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne dair verilen 19.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ve davalılar ile feri müdahil vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 04.07.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili ile karşı taraf feri müdahil ... inş. vekili ile Av... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KA R A R
Asıl dava komşuluk hukukundan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat, birleştirilen dava kira kaybı nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Davalılar davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, asıl davanın ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü davacı vekili ve davalılar ve feri müdahil vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hükmü temyiz eden davacı vekili müvekkilinin maddi durumunun elverişli olmadığından gerekli harç ve giderleri ödeyemeyeceğini belirterek adli yardım isteminde de bulunmuştur.
Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar 6100 sayılı HMK’nın 334 ilâ 340.maddelerinde yer almaktadır. Anılan yasanın 336/3. maddesinde getirilen düzenleme ile de adli yardım talebinin kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtay’a da yapılabileceği belirtilerek, duruşma yapılmaksızın istem hakkında bir karar verileceği HMK’nın 337/1. maddesinde hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla, temyiz edenin adli yardım talepleri hakkında dairece bir karar verilir.
Diğer taraftan, 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (I) sayılı tarifenin yargı harçları başlığını taşıyan kısmında, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden tarifede gösterilen oranda nispi karar ve ilam harcı alınacağı hükme bağlanmış ve aynı kanunun 16. maddesinde de temyize konu kararla ilgili davanın nispi harca tabi olacağı öngörülmüştür.
Öte yandan, HUMK’nın 434. maddesinde temyiz dilekçesi verilirken gerekli harcın tamamının ödenmesi gerektiği; 10.05.1965 tarih 1/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararıyla da peşin ödenmesi gerekli temyiz harcının hüküm altına alınan karar ve ilam harcının dörtte bir olacağı kabul edilmiştir. Ayrıca, HUMK’nın 434/III. maddesinde (6100 sayılı HMK’nın 368 ve 344.maddeleri), dörtte bir oranındaki harcın ödenmemesi halinde yapılacak işlemin usul ve esasları gösterilmiştir.
Adli yardım talep eden davacı vekili, 08.09.2014 tarihli dilekçesiyle müvekkilinin gayrimenkullerinin hayati tehlike taşıması nedeniyle Belediye tarafından mühürlendiğini bu nedenle kira gelirlerinin yok olduğunu, davacının yargılama sırasında ödenen masraflar nedeniyle hali hazırda parasının kalmamış olduğunu, müvekkilinin emekli maaşından başka geliri olmadığını ileri sürerek adli müzaheret taleplerinin kabulü ile temyiz harç ve masraflarından muaf tutulmalarına karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili adli yardım talebini içeren temyiz dilekçesinde davacının kendisinin ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin temyiz harç ve giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğunu gösteren herhangi bir delil sunmamıştır. TAKBİS sisteminden yapılan araştırmada davacının adına kayıtlı on bir adet taşınmaz kaydına rastlanmış olup dava konusu taşınmazlar dışında da davacının taşınmazı mevcut olduğu anlaşıldığından;
1-Hükmü temyiz eden davacının kendisinin ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin temyiz harç ve giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu kanaatine varılamadığı, başka bir deyişle HMK’nın 334/1. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmediği anlaşılmakla, davalının adli yardım isteminin REDDİNE,
2-Karar ve ilam harcı tutarının 1/4 oranındaki nispi temyiz harcının tamamlanması bakımından HUMK’nın 434/III. maddesi uyarınca işlem yapılabilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 04.07.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.