Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2009/21345 Esas 2010/3037 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/21345
Karar No: 2010/3037
Karar Tarihi: 15.02.2010

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2009/21345 Esas 2010/3037 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2009/21345 E.  ,  2010/3037 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Konya 1. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 21/07/2009
    NUMARASI : 2009/646-2009/962

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Borçlu adına gönderilen ödeme emri tebligatında adres olarak "D. köyü-I./Konya" yazılı olduğu ve ödeme emrinin bu adreste "birlikte aynı çatı altında mukim evrakları almaya yetkili ve ehil (yeğeni) Y. K." imzasına 04.02.2009 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir.
    Konu ile ilgili 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/1.maddesi hükmü aynen "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa, bilinen en son adresinde yapılır". Aynı kanunun 16.maddesi ise; "Kendisine tebligat yapılacak şahıs, adresinde bulunmazsa, tebliğ kendisiyle birlikte aynı konutta oturan kimselere veya hizmetçilerden birine yapılır" yasal düzenlemelerini içermektedir.
    4829 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik ile Tebligat Kanununun 16.maddesinde "birlikte oturan ailesi efradı" ibaresi "aynı konutta oturan kişiler" şeklinde değiştirildiğinden, muhatap adına kendilerine tebligat yapılacak aynı konutta oturan kişiler, aile fertleri, yakın ve uzak akrabalar veya hizmetçilerinden biri olabileceği gibi, bu kimseler dışında kalan ancak muhatapla birlikte oturan diğer kimseler de olabilecektir. Muhatapla birlikte oturma şartının gerçekleşmiş sayılabilmesi için, muhatap  ile aynı çatı altında oturmak yetmeyip, aynı daireyi paylaşmış olmak gerekir. Yine Hukuk Genel Kurulu"nun 22.11.2000 tarih, 12/1684-1716 sayılı kararına göre, kendisi ile birlikte oturan aile efradından birisine tebligat yapılması halinde, muhatabın adreste bulunmama nedeninin araştırılması gerekmez.
    Mahkemece yukarıda açıklanan konular hakkında hiç bir inceleme yapılmaksızın salt haciz adresinin farklı bir adres olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.