MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -

Davacı vekili, müvekkili şirket lehine 15 yıl süreyle intifa hakkı tesis edilen taşınmaz üzerindeki akaryakıt satış istasyonunun davalı şirket tarafından müvekkilinin bayii olarak işletilmesi hususunda 30.07.2003 tarihli protokolün ve bayiilik sözleşmesinin akdedildiğini, ancak yapılan anlaşmalar Rekabet Kurumu’nun tebliğ ve kararları doğrultusunda sözleşmenin öngörülen zamandan önce sonlandığını, protokol uyarınca davalıya intifa hakkının süresi sonuna kadar ifa edileceği inancıyla intifa süresi boyunca istasyonun bakım, onarım, tadilat ve tamiratına katkıda bulunmak amacıyla ödemede bulunulduğunu, ödenen bu tutarın kullanılmayan döneme isabet eden süreye ve kıstelyevm usulu ile hesaplanacak güncellenmiş bedelin 71.627,18 TL olarak hesaplandığını, bu bedelin müvekkiline iade edilmesi gerektiğini ileri sürerek 71.627,18 TL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 11.03.2014 tarihinde harçlandırılmış 04.03.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 35.667,82 TL artırarak davalıdan 107.295,00 TL nin tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, yanlar arasındaki sözleşmenin 18.09.2010 tarihinde sonlandığına ve sebepsiz zenginleşmeye dayanıldığına göre davanın süresinde açılmadığını, davacının ödemelerinin sektörde teamül olan bir ödeme olduğunu, talep edilen miktarın neye göre belirlendiğinin anlaşılamadığı gibi fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu sonucunda, davacının davalıya istasyon bakım, onarım, tamir ve tadilat bedeli olarak ödediği tutarın sözleşmenin karşılıksız kalan süre için iade alması gereken miktarın ana parasının 60.659,77 TL, güncellenmiş miktarın 107.295,00 TL olarak tespit edildiği, ıslah edilen kısmın ıslah harcının yatırıldığı tarih itibariyle geriye doğru 5 yıllık zamanaşımına uğradığı, taleple bağlı kalındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 71.627,18 TL alacağın dava tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, ıslah tarihi itibariyle geriye doğru 5 yıllık zaman aşımı süresi dolmuş bulunduğundan ıslahla artırılan kısma ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava, sözleşmeden kaynaklı alacağın tahsili istemine ilişkindir. Bu durumda dava, Borçlar Kanunun 146. maddesinde (818 Sayılı BK.nun 125. md) öngörülen 10 yıllık zamanaşımına tabi olup mahkemece, davanın 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu ve bu sürenin dolduğu gerekçesiyle ıslahla artırılan kısma yönelik talebin reddine karar verilmesi doğru değildir. Ne var ki, davacı dava dilekçesinde toplam alacak miktarını 71.627,18 TL olduğunu belirtip ayrıca fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmamış olması nedeniyle ıslah yoluyla da olsa müddeabihi artıramayacağından mahkemece bu gerekçe ile ıslahla artırılan kısmın reddine karar vermek gerekirken farklı ve yanılgılı gerekçe ile bu kısma yönelik talebin reddi doğru değil ise de, bu yanlışlık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden sonucu itibariyle doğru olan kararın 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek ve düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün belirtilen gerekçe ile düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.