BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/990 Esas 2019/393 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2015/990
Karar No: 2019/393
Karar Tarihi: 09.05.2019
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/990 Esas 2019/393 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/990 Esas
KARAR NO : 2019/393
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 16/10/2015
KARAR TARİHİ : 09/05/2019
Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; taraflar arasında 27/04/2012 tarihli sözleşme akdedildiğini, anılan sözleşme kapsamında müvekkili şirketin davalı için zeytinyağı depolama tanklarını imal etmesi konusunda anlaşma gerçekleştiğini, imalatlar tamamlanıp teslim edildikten sonra Suudi Arabistan'da montaj işlerinin de müvekkili şirketçe yapılacağını ve müvekkiline yapılacak olan ödemenin montaj sağlandıktan sonra yapılacağının kararlaştırıldığını, müvekkilinin sözleşme kapsamında belirlenen yükümlülüklerini kısım kısım yerine getirdiğini, müvekkilinin fabrikasında ürünlerin davalıya teslim edildiğini, teslim karşılığında müvekkiline yapılması gereken ödemelerin davalı tarafça kısım kısım müvekkiline ödendiğini ancak sözleşme süresinin sona ermesi ve üzerinden bir süre geçmesine rağmen davalı yanın son üretim ve imalatları teslim almaktan imtina ettiğini, bazı ekipmanların yüklemeyeceklerini ve montajın da bir müddet daha beklenmesi gerektiğinin ifade edilerek süre talep edildiğini, müvekkili şirketin şifai görüşmeler neticesinde makul bir süre davalının edimlerini yerine getirmesi için beklediğini ancak davalının edimlerini yerine getirmemesi üzerine ... 4. Noterliği'nin ... tarihli ... numaralı ihtarnamenin keşide edildiğini, davalı şirketin hiçbir gerekçesi olmaksızın ekipmanları teslim almadığını, müvekkili şirketçe montaj işlemlerinin yapılabilmesi için gereken şartların sağlanmadığını, davalı şirketin ilgili ürünleri teslim almayarak müvekkiline yapılması gereken ödemeyi geciktirme amacında olduğunu, anılan olaylar üzerine ... 1. İcra Dairesi'nin ... esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, bu davanın yetkisizlikle sonuçlanarak ... 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderildiğini belirterek davanın kabulü ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 150.000,00-USD karşılığı olan 312.525,00-TL'nin ihtarname tarihinden itibaren işleyecek olan ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davacının alacak talebine dayanak olarak göstermiş olduğu faturanın davacı tarafından düzenlenmediğini, aktif dava ehliyeti bulunmayan davacının haksız davasının husumet yokluğu sebebi ile reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı şirketin müvekkiline teslimini yapmadığı makinaların bedelini talep etmesijnin haksızve hukuka aykırı olduğunu, teslim edilmiş tüm makina bedellerinin davacıya ödendiğini, dava dışı ... ünvanlı firma tarafından düzenlenen faturanın ilgili firmaya iade edildiğini, müvekkilinin iş bu fatura nedeni ile davacı ... Ltd. Şti.'ne hiçbir borcu bulunmadığını belirterek davacının haksız ve hukuka aykırı davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
... 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... E.K. sayılı birleştirme kararı ile birleşen davanın davacısı ...Tic. Ltd. Şti. ... vekili tarafından davalı ... Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın dava dilekçesinde özetle; davalı şirket aleyhine ... 1.İcra Müdürlüğünün ... esas ayılı dosyası ile takip başlatıldığını, ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği, takibe karşılık borçlu tarafından itirazda bulunulduğunu bildirmiş,borçlu ... 1.İcra Dairesinin ... sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takip tarihi itibarıyle 150.000,00 USD karşılığı olan 312.525,00 TL nin takip tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 73.078,56 TL KDV alacağının tahakkuk tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile birlikte davalı borçludan tahsiline, %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davanın davalısı ... Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; 27/04/2012 tarihli sözleşmenin 5.maddesi ile tarafların İstanbul Mahkemelerini yetkili kıldıklarını , işbu davaya bakma yetkisinin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğunu, esas yönden ise davanın haksız olduğunu bildirerek davanın reddine, %20 kötüniyet tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava ve birleşen dava alacak talebine ilişkindir. Mahkememizce, taraflarca delil olarak sunulan sözleşme, fatura, ihtarname vs. tüm deliller incelenmiş olup, taraflar arasındaki akdi ilişkiye dayalı olarak davacının asıl ve birleşen dava yönünden alacak talebinde haklı olup olmadığının tespiti için tarafların dava konusu döneme ilişkin ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, davacının adresi mahkemesi olan ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nden talimat yolu ile alınan 15/12/2016 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında "...Gerek dosyaya sunulan sevk irsaliyelerine göre gönderildiği belirlenen makine ve ekipmanlar, gerekse fabrika binası ve bahçesinde sevke hazır halde tespit edilen makine ve ekipmanların sözleşme bedellerine göre değerlendirilmesi sonucu gönderilen ve sevke hazır olan makine ve ekipmanların sözleşme bedellerine göre toplam bedelinin 855.370,00-USD olduğu, -Mali incelemelere göre, 2013 yılında davalının 40.000,-USD fazla ödeme yaptığı ve 2014 yılında davacının 224.200,00-USD dava konusu faturayı kestiği tespit edildiğinden, davacının ticari defterlerine göre (224.200,00-USD-40.000.-USD) 184.200,00-USD davacının davalıdan alacağının kalacağının hesaplandığı, 184.200,00-USD nin içerisinde 150.000.-USD asıl alacak, 34,200,-USD kdv mevcut olduğu, takip tarihi 04.06.2014 itibariyle T.C.M.B. USD alış kuru 2,1199TL olup; 150.000 -USD*2,1199= 317.985,00-TL asıl alacak ve ihracat gerçekleşmediği için ödenen 73.078,56-TL sı KDV tutarı kadar davacının davalıdan alacağının olacağı hesaplandığı, Davacı tarafından teslim alınmayan makineler sebebiyle başlatılan icra takibinde, 22.04.2014 tarihli ve 224.000,00-USD bedelli faturaya dayanılması ve bu faturanın ... firması tarafından keşide edilmesine karşılık, ticari sicil kayıtlarına göre, ...’in aynı zamanda davacı şirketin ortaklarından birisi olması yanında, uyuşmazlık bakımından teslim edilmeyen makinelerden ötürü alacağı tespit etmek gerektiğine göre, ister faturaya dayanılsın, ister dayanılmasında, artık işin esasına girerek, davacıma davalıdan alacağını hesaplamak gerekeceğinden, davalının husumet itirazının yerine olmadığı, -Teslim/tesellüm belgesinin taraflar arasındaki 27.04.2012 tarihli sözleşmeyi tadil edip etmediği konusunda belgenin yorumlanmasıyla, sözleşmenin tadil edilmediği şeklinde sonuca ulaşıldığı, bu doğrultuda davalının sözleşmede kararlaştırılmış olup da henüz teslim almadığı makineler dolayısıyla alacaklı temerrüdüne düştüğü (TBK. m, 106), teslim edilmeyen malların davacının imalathanesinde ve deposunda beklediği, ticari mal niteliğinde olan bu malların davacının belirlediği bu yerlerde tevdi edilmiş olmakla birlikte, davacının bunları teslim borcundan kurtulduğu (TBK.. m. 107), davalının bu malları tevdi almamasının aynı zamanda iki tarafa borç yükleyen sözleşmede kendi edimini yerine getirmemek şeklinde tecelli ettiği, bu sebeple makinelerin bedeli yönünden dayalının.. aynı zamanda borçlunun temerrüdü hükümleri çerçevesinde sorumlu olabileceği TBK, m. 117 vd.), davacının makinelerin bedelini talep etmekle, aynen İfa talebinde bulunduğu, aynen ifaya teşkil eden alacağın 150,000.-USD hesaplandığı, -Makineler sebebiyle alacak yanında yine mali incelemelerde belirtildiği gibi KDV’den doğan 34.200,00-USD alacağın bulunduğu, -Davacının davalıdan talep edebileceği toplam alacağın takip tarihi 04.06.2014 İtibariyle TL karşılığıyla (317.985,00.-TL+73.078,56,00-TL) 391.063,56-TL hesaplandığı, Mahkemenin takdirine göre, sözleşmenin kapsamının daraltıldığı şeklinde ikinci yoruma üstünlük tanınırsa, davacı tarafından davalıya 1,050.000,00-USD ödeme yapıldığı için artık ne makine teslimine dayalı olarak ne de KDV ödemesine dayalı olarak herhangi bir borcun bulunmadığının kabul edileceği..." yönünde görüş bildirilmiştir. Açıklandığı üzere talimat yolu ile davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmıştır. Davalının adresinin mahkememiz yargı çevresi içerisinde olması nedeni ile de davalının dava konusu döneme ilişkin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi, dava ve birleşen dava yönünden davacının alacak talebinde haklı olup olmadığının tespiti için mahkememizce de bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 13/09/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle "...a) Dava konusu malların tesliminden ve montaj işinin yapılmasından karşılıklı olarak vazgeçilmediği, b) Davacının makinelerin bedelini talep etmekle, aynen ifa talebinde bulunduğu, aynen ifaya teşkil eden alacağın 150.000,00-USD karşılığı 312.525,00 TL olarak hesaplandığı, c) Ancak belirlenen bu tutar, dava konusu malların montaj işini de kapsadığından, davalının temerrüdüyle davacı taraf, montaj işini yapmaktan kurtulmakla bir emek vc sermaye avantajına sahip hale geldiğinden, sebepsiz zenginleşme hükümleri de dikkate alınarak yukarıda hesaplanan dava konusu alacak tutarından %30 hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği, d) Bu durumda davacının talep edebileceği alacak tutarının (312,525-93.757=) 218.768-TL olarak hesaplandığı, davalının 24.02.2014 tarihli ihtarnameyle temerrüde düşürülmüş olduğu dikkate alındığında, anılan alacağa 01.03.2014 tarihinden itibaren ticari faiz uygulanabileceği, e) Birleşen davada davacı yanın KDV yönünden talebi dikkate alındığında, davacı yanın dava dışı firmanın keşide ettiği faturaya dayalı olarak fatura alacağı ve ihraç kayıtlı teslimin gerçekleşmemesinden kaynaklı KDV bedelini talep edemeyeceği..." yönünde görüş bildirilmiştir. Davalı-birleşen davanın davalısı vekili anılan raporda aleyhe olan hususlara itiraz etmiştir. Taraflar arasında imzalanan 27/04/2012 tarihli sözleşmenin "Ödeme" başlıklı bölümünde 4. ödemenin ekipmanların çalışır olarak Suudi Arabistan fabrikasında teslim edilmesi üzerine izleyen 2 hafta içerisinde yapılacağı düzenlenmiş, bilirkişi heyeti raporunda sözleşmede belirtilen tutarın dava konusu malların montaj işini de kapsadığı, davalının temerrüdü nedeni ile davacının emek ve sermaye avantajına sahip hale geldiği belirtilerek dava konusu alacak tutarından %30 hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği belirtilmiştir. Montaj yükümlülüğü, dava konusu edilmeyen ancak aynı sözleşme kapsamında davalıya teslimi yapılan ekipmanların da montaj işlemini gerektirmesi karşısında montaj işlemi maaliyetinin tüm sözleşme kapsamına göre değerlendirilmesi ve taraf itirazlarının incelenmesi için bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiştir. 10/12/2018 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda özetle "...a)Dava konusu malların tesliminden ve montaj işinin yapılmasından karşılıklı olarak vazgeçilmediği, b) Davacının makinelerin bedelini talep etmekle, aynen İfa talebinde bulunduğu, aynen ifaya teşkil eden alacağın 150.000. USD karşılığı 312.525,00 TL olarak hesaplandığı, c) Davacı firmanın da kendi ihtarnamesinde belirttiği üzere makinaların montajı için gerekli şartların sağlanması durumunda makinaların montajının Davacı firmanın yükümlülükleri kapsamında olduğu anlaşıldığı; d) Davalı ... firmasının Suudi Arabistanda kurulacak tesisi oluşturacak tüm makinaları taşımaması, montaj işlemi için gerekli şartları hazırlamadığı için montajın yapılması koşullarının Davalı firma tarafından oluşturulmadığı, bu nedenle tesisin teknik olarak montajının mümkün olamayacağı, bu konudaki hukuki değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu; e) Davacı ... Sanayiinin montajdaki yükümlülüğünün imalatı bitmiş makinanın montajı çalışması kapsamında olacağı ve makinaların montaj bedelinin makine imalat bedelinin %30u olamayacağı değerlendirilerek itirazın yerinde olduğu değerlendirilmiş ve montaj bedelinin ise firmanın ısıtma, soğutma ve bütün borulama otomasyon için sağlayacağı süpervizörlük (ısıtma, soğutma ve bütün borulama otomasyon için) işinin bedeli olan 13.000 USD nin %30 una karşılık gelecek 3.900 USD (3.900 USD X 2,0835 TL/USD= 8.125,65 TL) olabileceği, f) Bu durumda davacının talep edebileceği alacak tutarı (312.525-8.125,65=304.399,35) TL olarak hesaplandığı; davalının 24.02.2014 tarihli ihtarnameyle temerrüde düşürülmüş olduğu dikkate alındığında, anılan alacağa 01.03.2014 tarihinden itibaren ticari faiz uygulanabileceği, g) Rapor içerisinde yer verilen nedenlerle, birleşen davada davacı yanın KDV yönünden talebine ilişkin kök ve 1. Ek raporda yer verilen görüşlerin aynen muhafaza edildiği, dolayısıyla davacı yanın, ihracatın alacaklı temerrüdü sonucunda davalı tarafın kusuru neticesinde gerçekleşmediği, alacaklı temerrüdünün sonuçları ve alacaklının bu durumdaki sorumlulukları göz önüne alındığında faturadaki ihracat şartına bağlı olan KDV‘nin ödenmesinden de davalı yanın sorumlu olacağına dair beyan ve itirazları yönünden takdirin mahkemeye ait olacağı..." yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; taraflar arasında akdedilen 27/04/2012 tarihli sözleşme ile davacı şirket anılan sözleşmede belirtilen adet ve tanımlamaya göre davalı şirket için bir takım zeytinyağı depolama tankları imal ve montaj etmeyi üstlenmiştir. Bu anlaşma 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 maddesinde tanımlanan eser sözleşmesi niteliğindedir. Eser sözleşmesinde kural olarak yüklenici, yükümlendiği imâlatı fen ve sanat kurallarına, sözleşmeye ve iş sahibinin amacına uygun tamamlayarak teslim etmek zorundadır. Eser sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda işin yapılıp teslim edildiğini yüklenici, iş bedelinin ödendiği ve varsa ayıplı imâlat yapıldığı savunmasını iş sahibi ispatlamak zorundadır. Somut olayda bazı imalatların tamamlanarak teslim edildiği ve bedellerinin tahsil edildiği ancak bazı yardımcı ekipmanlar ile bir takım tesisat malzemelerinin (ısıtma, soğutma, filtre vs. üretimi) teslim alınmadığı, montaj işleminin de yapılmadığı, bunun üzerinde davacı tarafından davalıya 24/02/2014 tarihli ihtarname gönderildiği ancak ekipmanların davalı tarafından teslim alınmadığı ve teslim alınmayan ekipmanların bedelinin de davacıya ödenmediği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Davalı, öncelikle davaya dayanak gösterilen 150.000,00-USD karşılığı olan 312.525,00-TL tutarlı faturanın "... makine mühendisi ... İthalat, ihracat, komisyon, mümessil, imalat, teknik, istişare, taahhüt" ünvanlı firma tarafından düzenlendiğini, anılan faturanın davacı tarafından düzenlenmediğini, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından anılan faturaya dayalı olarak dava açamayacağını, Suudi Arabistan'daki müşterisinin ekonomik krize girmesi ve kendisine de teslim edilen malların bedellerinin ödenmemesi üzerine geri kalan malların Suudi Arabistan'daki müşteriye teslim edilmesinden vazgeçildiğini, bu hususta davacı ile sözlü görüşmeler yapıldığını ve sözleşmede yer alan dava konusu ekipmanların imâl edilmesine gerek kalmadığı konusunda davacı ile mutabakata varıldığını savunmuş olup, bu durumda uyuşmazlığın çözümü için davaya dayanak yapılan faturanın başka bir firmaya ait olması nedeni ile davacı şirketin faturaya dayalı olarak alacak talebinde bulunup bulunmayacağının, dava konusu ekipmanların tesliminden ve montaj işinin yapılmasından davacı ... davalının karşılıklı olarak vazgeçip vazgeçmediğinin, temerrüt koşullarının oluşup oluşmadığının ve buna göre davacının davalıdan alacaklı olup olmadığının tespiti gerekmektedir. Dosyada mevcut ticaret sicil kayıtlarından dayanak olarak gösterilen faturayı düzenleyen ... firması sahibi ...'in aynı zamanda davacı şirketin ortaklarından olduğu, davada çözümü gereken asıl hususun teslim edilmeyen ekipmanlardan ötürü davacının alacağı olup olmadığı hususu olduğu nazara alınarak davalının husumet itirazının usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmıştır. Kural olarak bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı TMK'nun 6. maddesi). İspat yüküne ilişkin bu genel kural iş bu dava için de geçerlidir. Somut olayda davalının savunmasında geçen dava konusu ekipmanların tesliminden ve montaj işinin yapılmasından karşılıklı olarak vazgeçilmiş olunduğu yönündeki olguları geçerli deliller ile ispat etmesi gerekmektedir. Davacının delil olarak sunduğu, taraflar arasında düzenlenen 19/08/2013 tarihli teslim tesellüm belgesi ile 27/04/2012 tarihli sözleşmenin tadil edilmediği, bu nedenle davalının sözleşmede kararlaştırılmış olup da henüz teslim almadığı makineler dolayısı ile TBK md. 106 uyarınca temerrüde düştüğü, teslim edilmeyen malların davacının imalathanesinde ve deposunda beklediği, ticari mal niteliğinde olan bu malların davacının belirlediği bu yerlerde tevdii edilmiş olmakla birlikte davacının bunları teslim borcundan kurtulduğu (TBK md. 107), davalının bu malları tevdii almamasının aynı zamanda iki tarafa borç yükleyen, sözleşmede kendi edimini yerine getirmemek sonucunu doğurduğu, bu sebeple makinelerin bedeli yönünden davalının aynı zamanda borçlunun temerrüdü hükümleri çerçevesinde sorumlu olabileceği (TBK md. 117 vd.), davacının makinelerin bedelini talep etmekle aynen ifa talebinde bulunduğu, aynen ifaya teşkil eden alacağın 150.000,00-USD karşılığı 312.525,00-TL olarak hesaplandığı, diğer yandan davacının makinelerin montajı için gerekli şartların sağlanması durumunda makinelerin montaj işini de yükümlendiği, mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporunda montaj bedelinin 8.125,65-TL olarak hesaplandığı, bu durumda davacının talep edebileceği alacak tutarının (312.525,00-8.125,665=) 304.399,35-TL olduğu kabul edilerek bu tutar üzerinden davanın kabulüne karar vermek gerektiği kanaatine varılmıştır. İhracatın davalının temerrüdü sonucunda gerçekleşmediğinden ihracat şartına bağlı olan KDV ödemesinden davalının sorumlu olduğu, dosyaya sunulan ödeme belgelerinden davacının 73.078,56-TL KDV ödemesi yaptığı, bu durumda birleşen davada alacak talebinde haklı olduğu kanaatine varılmakla birleşen davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)1-Davanın kısmen kabulüne, 304.399,35-TL'nin temerrüt tarihi olan 01/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 20.793,52-TL nispi harçtan peşin alınan 5.337,15-TL harcın mahsubu ile bakiye 15.456,37-TL nispi karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 2.016,00-TL talimat gideri, 2.600,00-TL bilirkişi ücreti, 334,00-TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 4.950,00-TL üzerinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 4.821,30-TL ile 5.379,35-TL harç gideri olmak üzere toplam 10.200,65-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden davacı vekili lehine hesaplanan 24.213,96-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca reddedilen dava değeri üzerinden davalı vekili lehine hesaplanan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
B)1-Birleşen davanın kabulüne, 73.078,56-TL'nin dava tarihi olan 25/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 4.992,00-TL harçtan peşin alınan 27,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.964,30-TL karar harcının davalı ... Ltd. Şti.'den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 131,50-TL tebligat posta giderinin davalı ... Ltd. Şti.'den tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden davacı vekili lehine hesaplanan 8.388,64-TL nispi vekalet ücretinin davalı ... Ltd. Şti.'den tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/05/2019
Başkan ...
e-imza
Üye ...
e-imza
Üye ...
e-imza
Katip ...
e-imza
