18. Ceza Dairesi Esas No: 2016/827 Karar No: 2018/415 Karar Tarihi: 17.01.2018
Hakkı olmayan yere tecavüz - işyeri dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/827 Esas 2018/415 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıklar hakkında hakkı olmayan yere tecavüz ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin temyizinde, eylemlere ve yükletilen suçlara yönelik katılanın temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA karar verildi. Sanık hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümde ise, suçun sanık tarafından işlendiği, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu belirlendi. Ancak, TCK'nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanması için gereken hükmün Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edilmesi ve katılanın avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca maktu vekalet ücreti tayin edilmemesi nedeniyle kararın düzenlenmesi gerektiği belirtildi. İlgili kanun maddeleri: TCK 53/1-b.
18. Ceza Dairesi 2016/827 E. , 2018/415 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hakkı olmayan yere tecavüz, işyeri dokunulmazlığının ihlali HÜKÜMLER : Beraat, mahkumiyet
KARAR Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede: 1-) Sanıklar ..., ..., ... hakkında hakkı olmayan yere tecavüz ve sanıklar ..., ... hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin temyizinde; Eylemlere ve yükletilen suçlara yönelik katılan ... vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 2-) Sanık ... hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükmün temyizinde ise; Sanığa yükletilen işyeri dokunulmazlığının ihlali eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak; a) TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması, b) Kendisini duruşmalarda bir vekil aracılığı ile temsil ettiren katılan lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücreti tayini gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, katılan ... vekili ve sanık ... müdafiinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu husus, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktaları, “hükümden TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluklarının uygulanmasına ilişkin kısmın çıkartılması” ve hüküm fıkrasına, "Katılan kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 2. kısım 2. bölümüne göre 1500 TL maktu vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılana ödenmesine" ibaresinin eklenmesi suretiyle, tebliğnameye kısmen uygun olarak hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17/01/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.