9. Hukuk Dairesi 2015/29127 E. , 2016/10593 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
...
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş, davalılardan ... avukatı tarafından duruşma talep edilmiş ise de; işin mahiyeti itibarıyla duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmiş olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A)Davacı vekili, müvekkilinin 16/01/2013-29/08/2014 tarihleri arasında ..."de hukuken Av. ..., Av. ... ve ... bünyesinde,... "nin dava ve danışmanlık hizmetini yürüttüğünü, her üç davalının avukatlık ofisinde tam zamanlı olarak çalıştığını, davalıların idari personel ve avukat kadrosu ile birlikte hareket ederek ..."a danışmanlık ve avukatlık hizmeti verdiğini, müvekkilinin çalıştığı süre zarfında tüm davalılar tarafından birlikte istihdam edilmiş olduğunu ve iş akdinin haklı ve geçerli bir neden olmaksızın savunması alınmadan feshedildiğini, müvekkilinin davalılarca fiilen birlikte istihdam edilmesinden ötürü kağıt üzerinde kısmi süreli iş sözleşmeleri ile davalılara bağlı olduğu için iş akdi feshi bildirimi de davalılar tarafından ayrı ayrı yapıldığını, ancak her üç fesih yazısında da iş akdinin feshi için geçerli ve haklı neden bildirilmediğini belirterek davacının iş akdi feshedilirken tüm Yargıtay Kararlarında da gözetilen " feshin son çare olması" ilkesine riayet edilmediğini, davacının savunmasının alınmadan işten çıkarıldığını ve bu nedenle feshin haksız ve geçersiz olduğunu iddia ederek feshin geçersizliği ile müvekkilinin işe iadesini talep ve dava etmiştir.
B)Davalı ..., davacının üç ayrı şehirdeki birbirinden tamamen farklı kişilere ait ve farklı yapılardaki avukatlık ofislerine aynı esnada ve tam zamanlı hizmet vermiş olmasının mümkün olmadığını, davalılar arasında davacının iddia ettiği gibi organik bağ olmadığını ve bu iddiasının yersiz olduğunu, müvekkil şirketin ... "ye lojistik destek sağladığını ve davacının işe iade talebinin samimi olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... Ortağı, davacının... ile yapılmış bir iş akdi ve bu şirket bünyesinde bir çalışmasının bulunmadığını, davalı ... "nın ücret dahilinde belirli iletişim olanaklarını müvekkil şirkete sağladığını, davacının iddia ettiği gibi yasaları dolanarak elde edilemeye çalışılan hukuka aykırı bir sonuca ihtiyaç olmadığını, davacının 16/01/2013-29/08/2013 tarihleri arasında müvekkil şirkette çalıştığını ancak kendisinden beklenen işin ve mesleğin gerektirdiği yeterliliği gösteremediğini, davacının müvekkil büro bünyesinde mesleki formasyon ve deneyimi ile gösterdiği performansa uygun bir pozisyon kalmadığını ve davacının iş akdi feshedilirken kıdem ve ihbar tazminatının eksiksiz ödendiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkil şirketin davacı niteliklerinde bir avukatı istihdam ederek müşterilerine sunabileceği bir hizmeti bulunmadığı için davacıyla herhangi bir ilişki olmasının söz konusu olmadığını, müvekkil şirketin danışmanlık hizmetlerini daha tecrübeli ve deneyime sahip ortakları sayesinde sunabildiğini, davacının kanunun etrafından dolandırıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacının müvekkil şirkete karşı işe iade talep edebilmesinin olanaksız olduğunu bilmesine rağmen huzurdaki davayı müvekkile yöneltmesinin iyi niyetten uzak olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ..., davacının iddialarının asılsız olduğunu, diğer davalı ....."nin hiçbir surette vekalet hizmeti vermediğini, ...."nin faaliyeti, esas sözleşmesinde yazılı olanlarla sınırlı olduğunu ve bunlar arasında vekalet hizmet bulunmadığını, davacının iş güvencesi kapsamında olmadığını ve iş akdinin feshinde geçerli nedene dayanılmasına ya da savunma alınmasına gerek olmadığını, davacının kısmi süreli iş akdi 29/08/2014 tarihli fesih bildirimi ile sona erdirildiğini, fesih ihbarnamesinde geçerli fesih nedeninin yer aldığını, davacının işe iade talebinin samimi olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, davacının ... Ofisinde diğer 3 davalının görev verdiği tüm işlerde çalışmak üzere istihdam edildiği, davacının avukat olduğu, dolayısıyla bir şirkette istihdamının söz konusu olmayacağı düşünülse de; ... "nın ortaklarının yaptığı iş itibariyle davacının; ... üzerinden sigortalılığı devam ederek, diğer davalıların işlerini yürütmesinin mümkün olacağı, fesih sebebine göre de feshin geçerli nedene dayandığının ispat edilemediği gerekçesiyle davacının davalılardan ... şirketindeki işine iadesine karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde taraf vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalıların tüm davacının aşağıdaki bendin dışında kalan tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2- Mahkemece, davalıların mali haklardan sorumlu tutulması gerektiği yerinde olmakla birlikte resen gözetilmesi gereken harç ve yargılama giderlerinden sorumluluğun davalılardan ... şirketine ait olduğu şeklinde hüküm kurulmasının hiç bir yasal dayanağı olmadığından bu husus hatalı olup, bozma sebebi ise de bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı geçici 3/2. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HMK.nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
F)Sonuç:
Hüküm fıkrasının 4 numaralı bendindeki "davalı ..... " sözcüğünün çıkarılarak yerine "davalılardan müşterek-müteselsilen" sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine, 27.04.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.
...