11. Hukuk Dairesi 2015/12162 E. , 2017/499 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada .... 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/07/2015 tarih ve 2014/42-2015/78 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkil firmanın, inşaat boyaları ve ısı yalıtım sistemleri alanında faaliyet gösterdiğini ve müvekkiline ait "... boya" tanınmış markasının .. nezdinde tüm sınıflarda ve özel/01695 sayı ile tescilli olduğunu, davalı firmanın ticaret ünvanında yer alan "..." ibaresinin, "..." ibaresi ile, sanayinin kısaltılmış hali olan "san" ibaresinin birleşiminden oluştuğunu, aynı zamanda davalı ... adına kayıtlı www. ...boya.com alana adıyla da faaliyet gösterdiklerini, tüketiciler nezdinde markaların karıştırılma ihtimalinin bulunması sebebiyle marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek vaki tecavüzün tespitini durdurulmasını ve önlenmesini, "..." ibaresinin davalı firma ticaret ünvanından terkinini, ile 5.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş; 20.05.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile tazminatındava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; müvekkili ..."a husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkilinin davacının bayisi olduğunu, marka hakkına tecavüzün söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı ticaret unvanında ayırt edici niteliği olan unsurun "..." ibaresi olduğu, davacının tanınmış markası olan "... boya " markasının davalının markasal kullanımındaki ayırt edici unsur olan "..." ibaresi ile oldukça benzer olduğu ve davacının tanınmış markası ile benzerlik oluşturduğu, davacıya ait tanınmış marka ile benzer nitelikte olan ve davacının iştigal alanıyla benzerlik arz eden davalıya ait markasal kullanmının ortalama tüketiciler nezdinde davacı markası ile karıştırılma ihtimalinin bulunduğu ve davalı ... adına kayıtlı alan adının, davacıya ait "... boya" tanınmış markası ile karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, bu tecavüz sebebiyle davacının zarara uğradığı ve maddi ve manevi tazminata hak kazanacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı ... Boya Yapı İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti"nin ünvanından "..." ibaresinin silinmesine ve ticaret sicilinden terkinine, www....boya.com olan alan adının kullanlarak davacının tescilli markalarına tecavüzün tespitine ve önlenmesine, 5.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 10.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işyelecek ticari avans faiziyle birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalının "..." ibaresini, davacı adına tescilli "... Boya" markasıyla karıştırılmaya yolaçacak şekilde işyeri tabelası iş evrakı ve internet alan adı ile web sayfasında markasal olarak kullanmış olması sebebiyle kılavuz sözcüğü olan ... ibaresini kullanmak suretiyle 556 sayılı KHK"nın 9/1-e bendi uyarınca davalı gerçek kişi tarafından kullanılan alan adının kullanımının önlenmesine karar verilmiş olmasına, hükmolunan maddi ve manevi tazminatın TBK 50/2 maddesi hükmü gereğince takdir edilmiş bulunmasına göre, davalı ..."ın tüm, davalı şirketin aşağıda yazılı bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davalı tarafından dosyaya sunulan "Yetkili Satıcı Belgesi" isimli belgede, davacı şirketin, ... Boya Yapı İnş. Tic. ve Ltd. isimli davalı şirketi yetkili bayii olarak kabul ettiği dikkate alındığında, davacı şirketin davalı şirkete ait ticaret unvanına karşı çıkmasının çelişkili davranış yasağına aykırı olması nedeniyle M.K. m. 2 ile bağdaşmadığı, bu nedenle ticaret unvanının terkini talebi yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği halde mahkemece kabul yönünde hüküm kurulması isabetli olmamış ve hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir.
3- Dava dilekçesinde maddi ve manevi tazminatın davalılardan sadece ..."dan talep edilmesine rağmen mahkemece diğer davalı şirket aleyhinde de tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş, davalı şirket vekilinin temyiz istemi bu nedenle de yerinde görülerek kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılardan ..."ın tüm, diğer davalı şirket vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı şirket vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı şirket yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 512.10 TL onama harcının davalı ..."dan tahsiline, 25.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.