Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13930
Karar No: 2017/5635
Karar Tarihi: 04.07.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/13930 Esas 2017/5635 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2016/13930 E.  ,  2017/5635 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.02.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, nama ifa için yetki verilmesi ve gecikme tazminatı talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davalı ... İnşaat Yatırım Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkındaki davanın HMK"nun 114/1-d ve 115/2 uyarınca usulden reddine, davalı ... hakkındaki davanın reddine dair verilen 31.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı .... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 04.07.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... ile karşı taraftan davalı ... vekilleri Av. ... ve Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    KA R A R
    Davacı vekili 04.02.2013 tarihli dilekçesi ile; davalı şirketin davacı ve dava dışı 10 ayrı alıcı kişinin her biriyle ayrı ayrı dava konusu... ili,...ilçesi, 177 ada, 5 parsel sayılı taşınmaz ile aynı yerdeki 176 ada, 2 parsel, 175 ada 7 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde inşaat projesine göre yapılacak A3, A4, A5, A6, A8, A9, A10, A11 sayılı villa niteliğinde bağımsız bölümlerin satışının yapıldığını, müvekkil ve alıcıların ödemeleri yaptığını, teslim tarihinin 2010 olmasına rağmen davalının edimini yerine getirmediğini, villaların ekonomik kriz nedeniyle yapılamadığı iddiası ile arsayı muvazaalı olarak 12/09/2011 tarihinde ..."e, 05/12/2011 tarihinde ise davalı ..."ya satılmış olduğunu belirterek dava konusu taşınmazın tesciller öncesi tapu kaydı durumuna iadesine, davalı yap-satçı şirketten 27.02.2009 tarihli harici satış sözleşmesi ile toplam 600.000,00 TL bedel ile satın alıp bakiye 300.000,00 TL borç bulunduğu, 2012/4 sayılı 09.03.2012 tarihli tespit bilirkişi raporuna göre inşaatın büyük kısmının tamamlandığını beyanla A12 numaralı villaya tekabül edecek arsa payının hesaplanarak davacı adına tesciline, villanın inşaatının tamamlanması için inşai ve gerekli iskan ruhsatının alınması ve kat mülkiyetinin kurulabilmesi için gerekli idari işlemleri yapmak üzere davacıya nama ifa yetkisi verilmesine, villanın inşaatının tamamlanması için yapılması gerekli tüm masraf tutarlarının davalı ... İnşaat Yat. San. ve Tic. Ltd Şirketi tarafından davacıya işleyecek olan yasal faizi ile birlikte ödenmesine, gecikme tazminat tutarının davalı ... İnşaat şirketi tarafından işleyecek olan yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili davacının taraf sıfatı bulunmadığını, dava konusu taşınmazı tapuda ... adına kayıtlı olduğunu görerek ve tapu sicil kayıtlarına güven esasından hareketle üzerindeki ipotek bedeli ve kaçak inşaatların yıkım masraflarını karşılamak üzere bedeli hesaplanmak suretiyle satın alıp ödediğini, düşük bedelle satış yapıldığı iddiasının gayri samimi olduğunu, söz konusu villaların ruhsatsız ve kaçak inşaat olduğunu, Belediye Meclisince yıkım kararı verildiğini ve yıkım masraflarından da davalının sorumlu olduğunu, bu nedenlerle diğer davalı ... İnş.Yat.San. ve Tic. Ltd. Şti ile herhangi bir hukuki ilişkisi bulunduğu gibi davacılara karşı herhangi bir taahhütte bulunmadığını, dava konusu taşınmazın satışının muvazaalı olmadığını, davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... İnşaat Yatırım Sanayi ve Ticaret Limitet Şirketi vekili de duruşmada ve celse aralarında sunduğu dilekçeleri ile davacının edimini yerine getirmediğini, sözleşmenin geçersiz olduğunu, taşınmaz hakkında Belediyenin 24.03.2011 tarihli yıkım kararı bulunduğunu, ekonomik sıkıntı nedeni ile taşınmazı satmış olup ekonomik durumunun düzelmesi halinde taşınmazı geri alabileceği şeklindeki beyanının muvazaanın ikrarı niteliğinde olmadığını, dava değeri üzerinden harç ikmal edilerek davanın esastan reddini savunmuştur.
    Mahkemece davanın harici taşınmaz satışından kaynaklanan tapu iptali ve tescil ile tazminat davası olduğu, davacı tarafça 27.02.2009 tarihli taraflar arasında imzalanan satış sözleşmesi ile A12 sayılı villanın satışına ilişkin sözleşmeye dayanarak muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil talep edilmiş ise de tapulu taşınmazda adi şekilde yapılan satış ve satış vaadi sözleşmelerinin geçersiz olduğu, ayni hakkı bulunmayan davacının geçersiz sözleşmeye dayanarak tapu iptali ve tescil davası açamayacağı, sözleşme gereği satıcı davalı şirkete ödemiş olduğu bedelin iadesini talep edebileceği, ancak davacının davasını tapu iptali ve tescil davası olarak devam ettirmek istediğini beyan ettiği, geçersiz sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın da geçersiz olduğu, yani geç teslim nedeniyle kira kaybını da talep edemeyeceği, ayrıca taşınmaz üzerindeki binalar projesine ve imar düzenlemesine uygun olarak yapılmadığından arsa payınının belirlenerek davacı adına tescilinin de talep edilemeyeceği, davalı ..."nın taşınmazı muvazaalı olarak satın aldığına dair bir delil bulunmadığı, tapu kaydına güvenerek satın aldığı, alınan taşınmazın satış bedeli ile gerçek değeri arasında önemli oransızlık bulunmadığı, dosyaya delil olarak sunulan İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/14 Esas sayılı davasının yargılaması sırasında alınan davalı şirket yetkilisinin savunmasında açıkça taşınmazı davalı ..."ya muvazaalı olarak devrettiğine dair bir beyanı olmadığı, taşınmaz üzerindeki villalar hakkında yıkım kararı alınması nedeniyle ekonomik değerlerinin bulunmadığı gerekçe gösterilerek tapu maliki olmayan davalı ... İnşaat Yatırım Sanayi ve Ticaret Limitet Şirketi hakkındaki tapu iptali ve tescil davasının HMK" nun 114/1-d ve 115/2 uyarınca usulden reddine, cezai şartla ilgili talebin reddine, davalı ... hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır.
    Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. Söz konusu taşınmazın da bir konut satış sözleşmesiyle satın alındığı belirtilerek bu dava açılmıştır.
    Anılan kanunun 3. maddesinin (k) bendindeki tanıma göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (l) bendindeki tanıma göre de tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
    6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 73. maddesinin (1) bendi gereğince de bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir.
    Somut olaya gelince; davacı tüketici, davalı (yap-satçı) yüklenici ... İnşaat Yat. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile yapmış olduğu 27.02.2009 tarihli harici satış sözleşmesine dayanarak, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil ve tazminat isteminde bulunduğundan o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi, aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması yasadan kaynaklanan bir zorunluluktur. Mahkemece kamu düzeninden olan görev hususu re’sen gözetilerek yukarıda yazılı olduğu şekilde işlem yapılması gerekirken çekişmenin esasının incelenip hükme bağlanması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.


    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 1480 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak temyiz eden davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.07.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi