21. Hukuk Dairesi 2015/11583 E. , 2016/4095 K.
"İçtihat Metni"
Davacı, maluliyet oranının tespitiyle maluliyet aylığı almaya hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının maluliyet oranının tespiti ile aylık bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, tarihli rapor kapsamına göre davacının maluliyet oranının ve iş ve güç kaybı oranının ve çalışma gücünün %60"ını kaybetmiş olduğunun tespitine, davacının çalışma gücünün kayıp tarihi ve maluliyet başlangıç tarihi Tıp Fakültesinin tarihli rapor tarihi olduğunun tespiti ile davacıya 28/05/2014 tarihini izleyen ay başından itibaren malullük aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine, karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, somut olayda maluliyetin başlangıcı olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa"nın 95. maddesidir. Anılan maddeye göre, "Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usul ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usulüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir. Usulüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.
Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu giderek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 14.12.2012 tarihinde maluliyet aylığı tahsis talebinde bulunduğu, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’nun tarihli kararında “sigortalının çalışma gücünün en az % 60 ını kaybetmediğinden malül sayılamayacağı”nın belirtildiği, tarihli Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu raporu ile özetle dosyadaki mevcut tıbbi belgelere göre davacının beden çalışma gücünün en az % 60 ını kaybetmiş durumda olduğunun ve maluliyet başlangıç tarihinin 28.05.2014 olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda; davacının talep tarihi itibari ile malul olup olmadığının araştırılmamış olması, maluliyet aylığı ile ilgili koşulların denetime elverişli şekilde irdelenip gösterilmemiş olması hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, davacının talep tarihi itibari ile malul olup olmadığı konusunda Adli Tıp Genel Kurulu"ndan rapor almak ve rapora göre maluliyet aylığı koşullarının davacı için gerçekleşip gerçekleşmediğinin tüm unsurlarıyla denetime elverişli şekilde tartışılması ve çıkacak sonuca göre karar verilmesinden ibarettir.
Mahkemece açıklanan bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,10/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.