11. Hukuk Dairesi 2016/2637 E. , 2017/494 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 12/05/2015 tarih ve 2014/1077-2015/332 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili; müvekkillerinin davalı şirkette ortak olduklarını ve azınlık hissedarı statüsünde bulunduklarını, davalı şirketin 24/06/2013 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında şirket ana sözleşmesinde çeşitli değişikliklerin yapıldığını, yapılan tadillerin görüşülmesi sırasında hukuka aykırı düzenlemeler olduğu tespit edilerek müvekkilleri tarafından olumsuz oy kullanıldığını, muhalefet şerhi konulduğunu ileri sürerek 24/06/2013 tarihli olağan genel kurul toplantısının 2 nolu kararının yürütmesinin geri bırakılmasını ve ilgili kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili; davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, iptali istenen 2 nolu kararla şirket ana sözleşmesinde yeni düzenlenmiş bir hüküm olmadığını, şirketin tadil edilen ana sözleşmesinin önceki haliyle aynen mevcut olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacıların genel kurul toplantısında ana sözleşme değişikliğine ilişkin 7., 8. ve 13. maddelere ilişkin muhalefet şerhinin bulunduğu, talebine de bu şekilde açıklık getirdiği, 24/06/2013 tarihli genel kurul toplantısının ikinci maddesi ile değiştirilen ana sözleşmenin 7. maddesinin kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına, nihayet 6102 sayılı TTK 493/7. maddeye aykırı olduğu, esas sözleşmede devredilebilirlik şartlarının ağırlaştırılamayacağı, bu nedenle ilgili maddenin iptali gerektiği, ancak ana sözleşmedeki değişikliğe dair 8. (yönetim kurulu ve süresi ile ilgili) ve 13. (karın tespiti ve dağıtım) maddeleri yönünden ise iptali gerektirecek esas ve koşulların mevcut olmadığı, madde düzenlemelerinin usul ve yasaya, ana sözleşme hükümlerine aykırı olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 24/06/2013 tarihli genel kurul toplantısının 2. maddesi ile değiştirilen ana sözleşmenin 7. maddesi hükmünün iptaline, ana sözleşmedeki değişikliğe dair 8. ve 13. maddelerin de iptali taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan ve yönetim kurulu ile süresine ilişkin anasözleşme değişikliğine dair 8. maddenin iptali isteminin reddine yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, davalı şirket genel kurulunda ana sözleşme değişikliğine dair 2 nolu karar altında yer alan 7., 8. ve 13. maddelerin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece 7. maddenin TTK"nın 493/7. maddesi gereği iptaline, 8. ve 13. maddenin usul ve yasaya ve anasözleşmeye aykırı olmadığı ve iptali gerekmediğine karar verilmiştir. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ve ek raporda 7. maddenin iptali şartlarının oluşup olmadığı kapsamlı şekilde değerlendirilmiş olmakla birlikte, özellikle kar dağıtımına ilişkin düzenlemelerin yer aldığı 13. madde yönünden yeterli inceleme ve değerlendirme yapılmamış, mahkemece de rapora itibar edilerek karar verilmiştir. 13. madde karın tespiti ve dağıtımına ilişkin olup, ana sözleşmenin önceki halinde bu maddenin içeriğinin ne şekilde olduğu, yeni düzenlemenin şirket ortaklarının aleyhine olup olmadığı konusunda bir değerlendirme yapılmadığı gibi bu yeni düzenlemenin TTK"nın 445. maddesi uyarınca kanuna, ana sözleşmeye ve özellikle dürüstük kuralına aykırı olup olmadığı konusunda da bir değerlendirme yapılmamış olması doğru olmamış, eksik incelemeye dayalı kurulan hükmün bu yönden bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 25.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.