Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Hırsızlık suçundan kurulan hükümde; mağdurun bozma öncesi kovuşturma aşamasında alınan beyanından, mağdurun hırsızlık suçundan oluşan zararının soruşturma aşamasında sanık tarafından karşılanmış olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın cezasından TCK"nın 168/1. maddesi gereğince indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, 2- Suç tarihindeki sabıka kaydına göre sanığın adli sicil kaydındaki açıklanması geri bırakılan hükmün 5271 sayılı CMK"nın 231/6-a maddesine esas olabilecek kesin hüküm niteliğinde bulunmaması, suça konu olan çiçeklerin olaydan sonra sanık tarafından müştekiye iade edildiğinden herhangi bir zararın da bulunmadığı, müştekinin bozma öncesi alınan beyanından zararının giderildiğini ve şikayetçi olmadığının anlaşılması karşısında; mahkemece sanığın tekrar suç işlemeyeceği yolunda kanaate ulaşılarak tayin edilen hapis cezasının ertelendiği, erteleme müessesesinden daha lehe olduğundan kuşku bulunmayan hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarının da anılan nedenlerle oluştuğu gözetilmeden, yasal ve yerinde olmayan gerekçe ile CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 05/06/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.