Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : İcra mahkemesince tebligat parçasındaki imzanın borçluya ait olmadığının tespiti sonucunda tebligatın usulsüzlüğüne karar verilmiş ise de; borçlunun usulsüz tebliğe muttali olduğunu beyan ettiği tarihin tespitinde yanılgıya düşülmüştür. Şöyle ki; 13.5.2005 tarihinde tapuda hissesini satan borçlunun bu tarihte taşınmaz üzerindeki hacze muttali olduğunun kabulü gerekeceğinden ve satış sözleşmesinde açıkça 2. İcra Müdürlüğünün 2005/17 esas sayılı dosyası ile haciz konulduğu belirtildiğine göre mahkemece tebliğ tarihinin yukarıda açıklanan tarih olarak tespitine karar vermek gerekirken 3.6.2005 tarihinin usulsüz tebliğe muttali olunan tarih olarak belirtilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23.03.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.