11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/4214 Karar No: 2017/2031 Karar Tarihi: 20.03.2017
Mühür bozma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/4214 Esas 2017/2031 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında açılan kamu davasında, mühür bozma suçundan mahkumiyet kararı verildi. Ancak, deliller yeterli değildi ve karar temyiz edildi. İlk mühürleme tutanağında isimlerin farklı olması, sayaç bilgilerinin uymaması ve mühürü bozan kişinin sanık olduğuna dair bir tespitin bulunmaması gibi nedenlerle, sanık beraat etmeliydi. Temel cezanın hatalı tayini ve gün para cezasının adli para cezasına çevrilirken uygulanan kanun maddelerinin belirtilmemesi nedeniyle de karar bozuldu. Kanun maddeleri ise şöyle: 5237 sayılı TCK'nın 203/1. maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 232/6. maddesi, ve 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi.
11. Ceza Dairesi 2016/4214 E. , 2017/2031 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Mühür bozma HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Bozmaya uyularak yapılan yargılamada; sanık hakkında mühür bozma suçundan açılan kamu davasında, sanığın aşamalardaki savunmalarında bahse konu işyerini işletmeye başladıkları tarihte sayaç üzerinde herhangi bir mühür bulunmadığını, işyerine elektrik faturası gelmemesi nedeniyle katılan kuruma kendisinin müracaat ettiğini, görevlilerin geçici sayaç takılı olduğunu söylediklerini beyan etmesi, ilk mühürleme tutanağı olarak kurum tarafından ibraz edilen 09.11.2007 tarihli tutanağın incelenmesinde, tutanakta abone ismi olarak Ünal Mumcuoğlu ve Mehmet Budak isimli kişilerin isimlerinin bulunması, ayrıca bu tutanakta belirtilen sayaç bilgileri ile suça konu 15.10.2008 tarihli kaçak tespit tutanağında belirtilen sayaç bilgilerinin aynı olmaması, ilk mühürleme işlemi ile kaçak tespitinin yapıldığı tarih arasında geçen sürenin fazlalığı, katılan kurum tarafından ibraz edilen abone hareketleri listesinde sanığın kaçak tespitinin yapıldığı tarih olan 15.10.2008 tarihinden itibaren sayaç abonesi olarak görünmesi, dosya içerisindeki işyeri açma ve çalışma ruhsatı tarihinin 04.06.2008 tarihli olması, yine 10.01.2014 tarihli kolluk araştırma tutanağında, sanığın sayacın bulunduğu işyerini 2008 yılının 10. ayından itibaren işletmeye başladığının bildirilmesi, dosya içerisinde mührü bozan kişinin sanık olduğuna ilişkin bir tespitin de bulunmadığının anlaşılması karşısında; sanığın mahkumiyetine yeter derecede her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi, 2- Kabule göre ise; a-)Sanık hakkında temel ceza belirlenirken cezanın 5237 sayılı TCK"nın 203/1. maddesi uyarınca 180 gün adli para cezası yerine, hatalı olarak 6 ay adli para cezası şeklinde tayin edilmesi, b-)Gün para cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken, uygulanan kanun maddelerinin gösterilmemesi suretiyle, 5271 sayılı CMK"nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 20.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.