8. Hukuk Dairesi 2018/10088 E. , 2021/723 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Müdahalenin Men"i, Tapu İptal ve Tescil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl davada müdahalenin men"i isteminin kabulüne, birleşen davada tapu iptal ve tescil isteminin reddine karar verilmiş olup hükmün asıl dosya davalısı-birleşen dosya davacısı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, davacı müvekkiline ait ... İli, ... İlçesi, ... Köyünde kain 646 parselin, dava dilekçeleri ekinde C ile işaretli kısmının davalı tarafından kendisine ait olduğu ileri sürülerek; kullanmasına mani olunduğunu, ekim yapmasına izin verilmediğini belirterek, müdahalenin men-ini talep ve dava etmiştir.
... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/95 Esas sayılı dosyası ile açılan ve iş bu dava ile birleştirilen davada davacı ... vekili; müvekkilinin paydaş olduğu 679 parsel sayılı taşınmazın 1094 m2"sinin kadastro çalışmasında 646 parsele dahil edildiğini, kadastro tutanaklarında tahrifat yapıldığını bu bölümün müvekkilinin babası tarafından kullanıldığını, bu nedenle yapılacak ölçümlerle dava konusu taşınmazın 1094 m2"lik kısmının tapu kaydının iptali ile müvekkilinin murisi adına tapuya kaydını talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesi ile dava konusu taşınmazın davaya konu bölümünün müvekkiline ait olduğunu, bu nedenle açılan davanın reddini savunmuştur.
Birleşen dosyada davalı vekili cevap dilekçesinde; kadastro tespitinin üzerine 10 yıllık zaman geçtiğini, bu nedenle zaman aşımından dolayı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; asıl davanın kabulü ile ..., ..., ... Köyü, 646 parsel numaralı taşınmaza davalı tarafça yapılan müdahalenin men’ine, birleşen davada tapu iptal ve tescil talebinin reddine dair verilen karar, asıl dosya davalısı-birleşen dosya davacısı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava, müdahalenin men,i ile tapu iptal ve tescil istemlerine ilişkindir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, asıl dosya davalısı-birleşen dosya davacısı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. 6100 sayılı HMK"nin 297/2. maddesine göre, mahkeme kararında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi, infaza elverişli biçimde hüküm kurulması zorunludur.
Somut olayda; Mahkemece hükmün 1. fıkrasında, “ 1-Açılan asıl davanın kabulüne, ..., ..., ... Köyü, 646 parsel numaralı taşınmaza davalı tarafça yapılan müdahalenin menine,” karar verilmiş, ancak hükme esas bilirkişi raporuna atıf yapılmamış ve kaç m2 ve bilirkişi raporunda işaretli hangi alana dair için müdahalenin men’i kararı verildiği belirtilmemiştir. Bu hali ile hüküm infaza elverişli değildir.
Ne varki bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, temyiz edilen hükmün HUMK"un 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün 1. fıkrasında, “Açılan asıl davanın kabulüne, ..., ..., ... Köyü, 646 parsel numaralı taşınmaza davalı tarafça yapılan müdahalenin men"ine” ifadesinin çıkarılarak yerine “Asıl davanın kabulüne, ..., ..., ... Köyü, 646 parsel numaralı taşınmazın 01.12.2015 havale tarihli Fen Bilirkişi raporununa ekli krokide kırmızı ile boyalı ve A harfi ile işaretli 1094,01 m2 lik alana davalı tarafça yapılan müdahalenin menine, 01.12.2015 havale tarihli Fen Bilirkişi raporu ve ekli krokisinin iş bu hükmün eki sayılmasına” ibaresinin yazılması sureti ile düzeltilmesine hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK"un 438/7. fıkrası gereğince düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 01.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.