16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/658 Karar No: 2018/1540 Karar Tarihi: 17.05.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/658 Esas 2018/1540 Karar Sayılı İlamı
Özet:
16. Ceza Dairesi tarafından verilen karar, silahlı terör örgütüne üye olan sanığın, TCK'nın 314/2, 62, 53/1, 58/9, 63. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca mahkumiyet kararına istinaf başvurusunun esastan reddiyle onaylandığını belirtmektedir. Kararda, mahkemede dinlenen tanıkların beyanları ve tüm dosya kapsamına göre örgüt üyesi olduğuna dair kabulün isabetsiz olmadığı, sanık ile ilgili hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği belirtilmektedir. Ayrıca, yapılan incelemede eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmaktadır. Kararda geçen kanun maddeleri ise şunlardır: TCK'nın 314/2, 62, 53/1, 58/9, 63. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi.
16. Ceza Dairesi 2018/658 E. , 2018/1540 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53/1, 58/9, 63. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, tanık beyanları ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Her ne kadar ByLock programının ayrıntılı kullanımını gösteren ByLock tespit ve değerlendirme raporu getirilmeden karar verilmiş ise de, mahkemede dinlenen tanıkların beyanları ve tüm dosya kapsamına göre örgüt üyesi olduğuna dair kabulde isabetsizlik bulunmadığı, sanık ile ilgili hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 17.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.