Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/344
Karar No: 2019/7721
Karar Tarihi: 21.10.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/344 Esas 2019/7721 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2018/344 E.  ,  2019/7721 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
    No : 2017/817-2017/986
    Mahkemesi : Bakırköy 18. İş Mahkemesi
    No : 2016/65-2017/22

    Dava, 01.02.2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti aksi Kurum işleminin iptali ve birikmiş aylıkların yasal faizi ile tahsili istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne Kurum işleminin iptali ile davacının dava dışı ... ünvanlı iş yerinde 01/03/1982 tarihinde 1 gün süre ile çalıştığının tespiti ile bu 1 günlük çalışmasının 18 yaşını doldurmadan önceki döneme ait olması nedeniyle ödenen malullük yaşlılık ve ölüm sigortalılığının prim ödeme gün sayısı hesabına eklenmesine ve davacının 01/02/2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine, yaşlılık aylığının hak ediş tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince, davalı Kurumun istinaf başvurusunun esastan reddine, Bakırköy 18. İş Mahkemesinin 2016/65 Esas 2017/22 Karar sayılı ve 08.02.2017 tarihli kararının ortadan kaldırılmasına, davanın kabulüne, davacının 03.01.2012 tahsis talep tarihinde aylığa hak kazandığının ve takip eden 01.02.2012 tarihi itibarıyle aylık bağlanması gerektiğinin tespiti ile birikmiş aylıkların hakediliş tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine, karar verilmiştir.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı vekili, dava dilekçesinde; davacının 03/01/2012 tarihli tahsis talebini reddeden Kurum işleminin iptali ile davacıya 01/02/2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin ve hak edilen aylıkların hak ediş tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödenmesi gerektiğinin tespitini talep etmiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; Kurum işleminin yasaya uygun olduğunu, davacı iddiasının kurum kayıtlarına eşdeğer belgelerle kanıtlanması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI:
    Mahkemece, davanın kabulüne, Kurum işleminin iptali ile davacının dava dışı ... ünvanlı iş yerinde 01/03/1982 tarihinde 1 gün süre ile çalıştığının tespiti ile bu 1 günlük çalışmasının 18 yaşını doldurmadan önceki döneme ait olması nedeniyle ödenen malullük yaşlılık ve ölüm sigortalılığının prim ödeme gün sayısı hesabına eklenmesine ve davacının 01/02/2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine, yaşlılık aylığının hak ediş tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
    İSTİNAF SEBEPLERİ:
    Davalı SGK vekili; davacının tahsis talep tarihinde prim borcu bulunduğunu, prim borcunu 15.08.2014 tarihinde ödediğini ve 01.09.2014 tarihi itibarıyle aylık bağlandığını, mahkemece talep aşılarak karar verildiğini, hizmet tespitine dair bir talep bulunmamasına rağmen mahkemece hizmet tespit kararı verildiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    B-BAM KARARI:
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince; kesinleşen yargı kararıyla davacının sigorta başlangıç tarihi 01.01.1984 olduğunun, davalı Kurumca, davacının, ilk tahsis talep tarihinde yaş şartını yerine getirmediğinden bahisle talebi reddedilmişse de sigortalıların 506 sayılı kanunun geçici 81. maddesine göre aylığa hak kazanma koşullarının belirlenmesinde 18 yaş uygulamasına bakılmaksızın ilk işe giriş tarihine göre yaş, prim ödeme gün sayısı ve sigortalılık süresi tespit edilecek olup sözkonusu koşullardan sigortalılık süresi koşulunun tahsis talep tarihinde yerine gelip gelmediği belirlenirken ise 18 yaş uygulamasına bakılağı, bu haliyle davacının ilk işe giriş tarihi 01.03.1982 olarak ve fakat sigorta başlangıç tarihi 01.01.1984 olarak kabul edilmesi gerektiğinden ilk işe giriş tarihine göre aranan 46 yaş 25 yıl sigortalılık ve 5075 gün prim ödeme gün sayısı aylık bağlanması için yeterli olup davacının 03.01.1982 tahsis talep tarihinde 46 yaş, 28 yıl sigortalılık ve 8821 prim ödeme gün sayısı ile aylığa hak kazandığı açık olup aksi yöndeki kurum işleminin hatalı olduğunun belirgin olduğu, ayrıca, kurumun davacının tahsis talep tarihinde prim borcu olduğu yönündeki iddiasında da geçerli bir yön bulunmadığı çünkü, davacının 4/a sigortalılığının tek başına aylık bağlanması için yeterli olduğu, hizmet birleştirilmesi gibi bir talebi de bulunmadığı belirtilerek sadece, Mahkemece herhangi bir talep olmadığı ve zaten kesinleşmiş bir karar olduğu halde davacının sigorta başlangıç tarihine ilişkin hüküm kurmasının hatalı olduğu belirlenip; davalı Kurumun istinaf başvurusunun esastan reddine, Bakırköy 18. İş Mahkemesinin 2016/65 Esas 2017/22 Karar sayılı ve 08.02.2017 tarihli kararının ortadan kaldırılmasına, davanın kabulüne, davacının 03.01.2012 tahsis talep tarihinde aylığa hak kazandığının ve takip eden 01.02.2012 tarihi itibarıyle aylık bağlanması gerektiğinin tespiti ile birikmiş aylıkların hakediliş tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine dair hüküm kurulmuştur.
    TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı Kurum vekili istinaf nedenlerini tekrarla, istinaf başvurusunun reddine dair kararın bozulmasını talep etmiştir.
    IV-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun “Yaşlılık aylığından yararlanma şartları” başlığını taşıyan 60/G maddesinde, bu maddenin uygulanmasında; 18 yaşından önce Malûllük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresinin, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edileceği, ancak, bu tarihten önceki süreler için ödenen Malûllük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları primlerinin, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edileceği belirtilmiş, “Sigortalılık süresi” başlıklı 108. maddesinde, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında gözetilecek sigortalılık süresinin başlangıcının, sigortalının, yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı kanunlara veya bu kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarih olduğu, tahsis işlerinde dikkate alınan sigortalılık sürelerinin, bu sürenin başlangıç tarihi ile sigortalının tahsis yapılması için yazılı istekte bulunduğu tarih, tahsis için istekte bulunmuş olmayan sigortalılar için de ölüm tarihi arasında geçen süre olduğu bildirilmiş, Geçici 54. maddesinde, 01.04.1981 tarihinden önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescil edilmiş olanlar hakkında 60/G maddesi hükmünün uygulanmayacağı açıklanmış, Geçici 81. maddesinde de yaşlılık sigortasından aylık tahsislerinde kademeli geçiş öngörülmüştür.
    Diğer taraftan, 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 38. maddesinde, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık süresinin başlangıcının; sigortalının, mülga 5417 sayılı Kanuna, mülga 6900 sayılı Kanuna, 506 sayılı Kanuna, 1479 sayılı Kanuna, 2925 sayılı Kanuna, bu Kanunla mülga 2926 sayılı Kanuna ve 5434 sayılı Kanuna, 506 sayılı Kanunun geçici 20. maddesi kapsamındaki sandıklara veya bu Kanuna tâbi olarak malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olarak ilk defa kapsama girdiği tarih olarak kabul edileceği, bu Kanunun uygulanmasında 18 yaşından önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olanların sigortalılık süresinin, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edileceği, bu tarihten önceki süreler için ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinin, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edileceği, aylık bağlama işlemlerinde dikkate alınan sigortalılık sürelerinin, sigortalılığın başlangıç tarihi ile sigortalının aylık bağlanması için yazılı istekte bulunduğu, aylık bağlanması için istekte bulunmayan sigortalılar için ise ölüm tarihi arasında geçen süre olduğu belirtilmiş, Geçici 6/1. maddesinde, 506 sayılı Kanuna göre 01.04.1981 tarihinden önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescil edilmiş olanlar hakkında, bu Kanunun 38. maddesinin 2. fıkrasındaki sigortalılık süresinin 18 yaşın doldurulduğu tarihten başlayacağına ilişkin hükmün uygulanmayacağı bildirilmiş, Geçici 7/1. maddesinde, bu Kanunun yürürlük tarihine kadar 506 sayılı, 1479 sayılı, 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 2926 sayılı, 5434 sayılı kanunlar ile 506 sayılı Kanunun geçici 20. maddesine göre sandıklara tabi sigortalılık başlangıçları ile hizmet sürelerinin, fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık sürelerinin tabi oldukları kanun hükümlerine göre değerlendirileceği açıklanmıştır.
    Kanun koyucu tarafından kabul edilerek yürürlüğe giren yasal düzenlemeler bu şekilde olmakla birlikte davalı Kurum 22.07.2011 tarihinde “Kanuna Göre 4/1-(a) ve 4/1-(b) Kapsamındaki Sigortalıların Tahsis İşlemleri” konulu 2011/58 sayılı Genelge’yi yayımlayarak tahsisler yönünden uygulamasını belirlemiştir. Genelge’nin Tahsis Mevzuatına İlişkin Hükümler - Temel Tahsis Kavramları adlı 1. Kısmında yer alan “18 yaşın altında geçen hizmetler” başlıklı 1.1.3. maddesinde,
    “Kanuna göre malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında, 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık sürelerinin, 18 yaşını doldurdukları tarihte başladığı kabul edilecektir. Bu tarihten önceki süreler için ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilecektir.
    Kanunun geçici 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında, 506 sayılı Kanuna göre 1/4/1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescil edilmiş olanlar hakkında, Kanunun 38 inci maddesinin ikinci fıkrasındaki sigortalılık süresinin 18 yaşın doldurulduğu tarihten başlayacağına ilişkin hükmünün uygulanmayacağı öngörülmüştür. Buna göre, 4/1-(a) sigortalılarının, sigortalılık süresinin başlangıcı;
    1/4/1981 tarihinden önce ise yaşa bakılmaksızın sigortalılık süresinin başlangıç tarihi 1/4/1981 (dahil) tarihinden sonra ise 18 yaşın doldurulduğu tarih, olarak dikkate alınacaktır. Ancak, 18 yaş öncesinde geçen çalışma süreleri prim ödeme gün sayısına ilave edilecektir. Bu durum, Kanunun yürürlük tarihinden önce sigortalı olan 4/1-(a) sigortalıları için yalnızca yaşlılık aylığı bağlanmasında geçerli olup, malullük ve ölüm aylıklarında uygulanmayacaktır.
    Diğer taraftan, 506 sayılı Kanunun Kanunla mülga 60"ncı maddesinin (G) fıkrası, “Bu maddenin uygulanmasında; 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Ancak, bu tarihten önceki süreler için ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir.” hükmüne amir olup, söz konusu fıkra, 1/4/1981 tarihinde 2422 sayılı Kanunla 506 sayılı Kanuna eklenmiştir. Yine aynı Kanunla 506 sayılı Kanuna eklenen geçici 54"üncü maddede, 1/4/1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescil edilmiş olanlar hakkında 60"ıncı maddenin (G) fıkrası hükmünün uygulanmayacağı hüküm altına alınmıştır.
    Öte yandan, 4447 sayılı Kanunla 506 sayılı Kanuna eklenen geçici 81"inci maddeye göre yaşlılık aylığına hak kazanma koşulları kademelendirilmiş ve 1/4/1981 tarihine göre 18 yaş ile ilgili sınırlamanın sadece 506 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesini kapsadığı, bu nedenle geçici 81"inci maddeye göre aylığa hak kazanma koşullarının belirlenmesinde 18 yaş uygulamasına bakılmayacağı talimatlandırılmış olmasına rağmen uygulamada ünitelerce farklı işlemlerin yapıldığı anlaşılmıştır.
    Sigortalıların 506 sayılı Kanunun geçici 81 inci maddesine göre aylığa hak kazanma koşullarının belirlenmesinde 18 yaş uygulamasına bakılmaksızın, ilk işe giriş tarihine göre yaş, prim ödeme gün sayısı ve sigortalılık süresi koşulları tespit edilecektir. Söz konusu koşullardan sigortalılık süresi koşulunun tahsis talep tarihinde yerine gelip gelmediği incelenirken ise, 18 yaş uygulamasına bakılacaktır.
    Örnek : 10/1/1969 doğum tarihli kadın sigortalı 17 yaşında iken 20/3/1986 tarihinde sigortalı olarak çalışmaya başlamıştır. Sigortalının 506 sayılı Kanunun geçici 81"inci maddesinin (B) bendine göre aylığa hak kazanma koşulları 18 yaş uygulamasına bakılmaksızın 20/3/1986 tarihli girişine göre 20 yıl, 42 yaş, 5075 gün olarak tespit edilmiştir. Sigortalı tahsis talebinde bulunduğu zaman bu şartlardan 20 yıllık sigortalılık süresi şartının yerine gelip gelmediğinin tespitinde sigortalının 18 yaşını doldurduğu 10/1/1987 tarihi sigortalılık başlangıç tarihi olarak dikkate alınacak ve 20 yıllık sigortalılık süre şartı bu tarihe göre belirlenecektir. Dolayısıyla, sigortalılık süresi 10/1/2007 tarihinde dolacaktır.” açıklamaları yer almakta ise de Genelge’de örnekle açıklanan Kurum görüş ve yaklaşımının yasal mevzuata aykırılık oluşturduğu belirgin olmakla, bu kapsamda Geçici 81. maddenin (B) bendi uygulamasında 23.05.2002 tarihi itibarıyla sigortalılık süresi hesaplanırken 18 yaşın altındaki fiilen çalışmaya başlanılan gün yerine 18 yaşın doldurulduğu tarihin esas alınması ve buna göre tabi olunacak alt bendin belirlenmesi gerekmektedir.
    Yukarıdaki açıklama ve yasal düzenlemeler ışığında dava irdelendiğinde, 18 yaşın doldurulduğu 0.01.1984 günü esas alındığında 23.05.2002 tarihi itibarıyla 18 yıl 4 ay 22 günlük sigortalılık süresi bulunan davacının Geçici 81. maddenin (B) bendinin 48 yaş, 25 yıl sigortalılık süresi, 5.225 prim ödeme gün sayısı koşullarının yer aldığı (e) alt bendine tabi tutulması gerektiği gözetilerek karar veilmelidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesinin davalı yönünden istinaf başvurusunun esastan reddine, Bakırköy 18. İş Mahkemesinin 2016/65 Esas 2017/22 Karar sayılı ve 08.02.2017 tarihli kararının ortadan kaldırılmasına, davanın kabulüne, dair kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, 21.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi