19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/9572 Karar No: 2020/12202 Karar Tarihi: 05.10.2020
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/9572 Esas 2020/12202 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davada, sanık 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan mahkum edilmiştir. Mahkeme kararı temyiz edilerek incelenmiş ve 30/09/2013 tarihinde aynı suçtan verilen mahkumiyet hükmünün Daire tarafından bozulması göz önüne alınarak, sanık hakkında açılmış başka ceza davalarının varlığı ve TCK'nin 43/1. maddesine göre uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmalıdır. Ayrıca, cezaların indirimi ve etkin pişmanlık uygulaması gibi hususlar da dikkate alınmalıdır. Mahkumiyet sonucu hak yoksunluğu hükmü verilmişse, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli kararı göz önüne alınarak yeniden değerlendirme yapılmalıdır. Sonuç olarak, mahkeme kararı bozulmuş ve dosya mahkemeye geri gönderilmiştir. Kanun maddeleri olarak 5607 Sayılı Kanun'un 3/22. maddesi, 5237 Sayılı TCK'nin 7. maddesi, 7242 Sayılı Kanun'un 61. ve 62. maddeleri, ve 5607 Sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası belirtilmiştir.
19. Ceza Dairesi 2019/9572 E. , 2020/12202 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-UYAP ortamında yapılan araştırmada 30/09/2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan Antalya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/25 Esas sayılı dosyasında verilen mahkumiyet hükmünün Dairemizce aynı gün 2019/9579 Esas sayılı dosya üzerinden incelenerek bozulmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında; Yerel mahkemece; UYAP kayıtları taranarak, sanık hakkında aynı suçtan açılmış başkaca ceza davası dosyalarının bulunup bulunmadığı da tespit edilip hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle bu dosyalar arasında TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması ve ulaşılacak sonuca göre yargılama süreçlerinin akıbeti ile sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi zorunluluğu, 2-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"nun 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Kanun’nun 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"nun 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması, 3-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 05/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.